DÜNDEN BUGÜNE GÖLBAŞI…

GÖLBAŞI (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.11.2016 - 00:02, Güncelleme: 10.11.2016 - 00:02
 

DÜNDEN BUGÜNE GÖLBAŞI…

1965 yılında belediye olan Gölbaşı’nın kurucu Başkanı Bekir Gönenç ile başlayan Gölbaşı belediye başkanlığı hizmet yarışında, göreve gelen belediye başkanları ile birlikte Gölbaşı birçok değişim ve gelişim yaşadı.

1965 yılında yapılan sayımda 4 bin 657 kişi  olan Gölbaşı’nın nüfusu aradan geçen 51 yıllık sürede 130 binlere ulaştı. Ankara’nın en güzel ilçelerinden biri olan Gölbaşı’na hizmet eden belediye başkanları ilçeyi bir adım daha ileriye taşımak adına ekibi ile birlikte mücadele verdi. Hizmet bayrağını devir alan her isim, şüphesiz bu yarışta Gölbaşı’na katkı sağladı ve sorunların çözümü noktasında çaba sarf etti. Kurucu Başkan Bekir Gönenç (1968-1973), İbrahim Sıtkı Göçmen (1973-1977), Mümtaz Sarıtaş (1977-1980/1984-1989), Cemal Sanga (1980-1984), Erdal Eren (1989-1994/ 1994-1999), Dr.Cevdet Kara (1999-2004), Abdülnasır Haşlak (2004-2009), Yakup Odabaşı (2009-2014) yıllarında başkanlık görevi yaparken, şimdi hizmet yarışında nöbet mevcut belediye başkanı Fatih Duruay’da. Gölbaşı’nın ilk belediye başkanı Bekir Gönenç ve ondan bayrağı devralan İbrahim Sıtkı Göçmen hakkın rahmetine kavuştular. Yaptıkları hizmetlerle Gölbaşı tarihindeki yerlerini alan başkanların yattıkları yer nurlarla dolsun. Gölbaşı tarihine ışık tutmak adına hala hayatta olan ve Gölbaşı’nda ikamet eden belediye başkanlarının yaptıkları hizmetleri, çalışmaları sizlerle paylaşmak istedik. Gölbaşı’na hizmet aşkıyla koltuğa oturan başkanlar neler yaptı? Siyasi hayatları nasıl başladı? Görevleri süresince ne gibi zorluklarla mücadele ettiler? Gölbaşı ile ilgili en büyük hayalleri neydi? Göl Haber Başkent okuyucuları için 70’li yıllardan bugüne kadar yaşanan gelişmelere ışık tutmaya çalışacak, yapılan hizmetleri başkanların söylemleri ve anlatımları ile sizlerle paylaşacağız. 1.Bölüm SİYASİ HAYATA BAŞLANGIÇ VE SEÇİM DÖNEMİ YAŞANANLAR İlk konuğumuz, 70’li ve 80’li yılların siyasetine damga vurmuş bir isim. Mümtaz Sarıtaş. Siyasi hayatına 1973 yılında başlayan Sarıtaş, 73 – 77 arası Reis Vekilliği, Gölbaşı’nda iki dönem belediye başkanlığı görevi yaptı. 1977-1980 ve ihtilal sonrası 1984-1989 yıllarında başkanlık koltuğuna oturan Mümtaz Sarıtaş’a o dönemleri sorduk. 2 defa başkanlık görevinden alınan ve mahkemeden beraat ile tekrar görevine dönen tek belediye başkanı Sarıtaş, anılarını anlatırken kimi zaman hüzünleniyor, kimi zaman yaptığı hizmetlerle gururlanıyor. Yüklenmiş olduğu sorumluluğun kolay olmadığını ifade eden, dönemin şartlarında Gölbaşı’na hizmet getirebilmek için birçok siyasi ve bürokrasi engelini aşmak zorunda kalan başkan Sarıtaş, ‘Ben zoru severim’ diyerek dört elle sarıldığı başkanlık görevinde o zorlukları nasıl aştığını anlatıyor bizlere. Anlatırken zaman zaman duygulanan Sarıtaş, ekibinin özverili çalışmalarını da göz ardı etmiyor. Üzüldüğü noktaların da altını çiziyor satır aralarında. ‘Kimse bilmiyor yapılanları’ diyerek hayıflanıyor. Biz de bilinmeyenleri belki de unutulanları bir kez daha hatırlamak, hatırlatmak adına sözü Sarıtaş’a bırakıyoruz. İçtenlikle sorularımızı yanıtlayan Sarıtaş ile yaptığımız keyifli sohbetin ayrıntılarını bölümler halinde sizlerle paylaşıyoruz. 70'li ve 80'li yıllarda Gölbaşı'nda siyasete damga vurmuş isimlerden birisiniz. Bize biraz siyasi hayatınızdan ilk dönemlerinden bahseder misiniz? 1973 yılında yapılan seçimlerle siyasi hayatıma başladım. Rahmetli ortaokul hocam ve Gölbaşı’nın 2. Belediye başkanı İbrahim Sıtkı Göçmen’in belediye başkanlığı döneminde bende CHP’den belediye meclis üyesi oldum. Yılda bir kez hem encümen, hem de reis vekilliği seçimi yapılırdı. CHP Grubu olarak nöbetleşe paylaşılan encümenliğin yanında beni 4 yıl reis vekilliği görevine layık gördüler ve ben 4 yıl reis vekilliği görevinde bulundum. Sizi siyaset yapmaya iten en önemli etken nedir? Belediye başkan adayı olmaya nasıl karar verdiniz? Bu konuda size talepler oldu mu? Aday olduğunuz o günlerde neler yaşadınız? 1973 yılında yapılan Gölbaşı Belediye Başkanlığı seçimleri için CHP’den aday olan İbrahim Sıtkı Göçmen belirttiğim üzere ortaokulda hocalığımı yapmıştı.  Aday oldu, yardımımı istedi. İbrahim Bey Kıbrıs kökenli idi. Fazla tanınmıyordu. Tanınsa da o yıllarda Gölbaşı’ndan özellikle yerlilerden destek olmadan seçim kazanılmazdı. Bunu bilen göçmen beni yanında istedi ‘beraber olalım’ dedi. Bende listesinden meclis üyesi oldum. Meclis üyesi ve reis vekilliği görevlerinde bulundum. GÖLBAŞILIYA GÖLBAŞILI OLARAK HİZMET ETMEK O tarihlerde şirin bir belde olan Gölbaşı’nda reis vekilliği görevinde bulunmam bu toprakların çocuğu olmam ve halkın yoğun talebi, kendimin Gölbaşı ile ilgili hayalleri belediye başkanlığı düşüncemi pekiştirdi. Yapılacak seçimlerde aday olmam için muazzam bir talep ve baskı oluştu. Gölbaşı’na hizmet etmek mecburiyeti hissettim, bunu kendimde görev bildim. 77 SEÇİMLERİ VE İDDİALI ADAYLAR Seçim atmosferine girmiştik. Belirttiğim üzere aday olmam için yoğun baskı altında idim bide tabii kendimin Gölbaşı hayalleri vardı ve CHP’ne adaylık müracaatında bulundum. Mevcut belediye başkanı, partililerimizden Erdal Eren, Ruhi Yılmaz’da aday adayı oldular. O tarihlerde Gölbaşı küçük bir belde ve Çankaya’ya bağlı. 4 Aday adayı ortaya çıkınca Çankaya İlçe Başkanı ve yönetim kurulu beldemize gelerek aday belirleme toplantısı yaptılar. Aday olan herkesle konuştular. Zorlu bir süreçti. İbrahim Sıtkı Göçmen büyüklüğünü gösterdi ve bir önceki seçimlerde beni destekleyen bu üç öğrencimin karşılarında aday olmuyorum diyerek çekildi. Toplantıdan ön seçim kararı çıktı. Ön seçimde şansı olmayacağını düşünen Ruhi Yılmaz’da çekilince iki aday kaldık. Erdal Eren ve ben. Bağımsız adaylığı düşünen Eren ön seçime girerse aday olamayacağını bildiği için o da adaylıktan çekildi ve CHP’nin tek adayı ben kaldım. 1977 seçimlerinde karşıma bağımsız aday olarak Erdal Eren çıktı. Yapılan seçim sonucu başkanlığa seçildim. Belediye Başkanı olduğunuzda neler hissettiniz? İlk gün neler yaptınız? Seçildiğim gün büyük mutluluk ve sevinç yaşadım ama bunun yanında da daha önceden dört yıl reis vekilliği yapmış olmamın bana getirdiği tecrübe ve `Belediyecilik Anlayışı` ile ajandamda da bir yol planı vardı. Belediye başkanı olmadan önce ticaretle uğraşıyordum. Ticari hayat bana dinamik ve disiplinli olmayı öğretti. Bende bu prensiplerle Gölbaşı’na hizmet etmek istiyordum. Gölbaşı iki gölü ve başkent Ankara’nın beldesi olması sebebi ile çok kısa zamanda Ankara’nın göz bebeği bir yerleşim alanı olacaktı, bu gözüküyordu ve ben bu gelişmelere imza atacaktım. Gölbaşı’nın o dönemlerde daha gelişmemiş, eksik olan ve hizmet gitmemiş birçok alanı vardı. Tecrübem vardı. 4 yıl reis vekilliği yapmış işleyişi öğrenmiştim. Göç alan bir yerleşim alanıydık bunun yanında Gölbaşı demografik olarak birçok farklı yöremizden gelen hemşerilerimizden oluşuyordu.  Bu yüzden yapılacak ilk iş birlik ve beraberliği sağlamaktı. Mazbatayı aldığım gün balkon konuşması yapmaya karar verdim. Gölbaşı halkına şöyle seslendim; ‘Değerli Gölbaşı’lılar, değerli hemşerilerim şu andan itibaren seçilerek Gölbaşı Belediye Başkanı oldum. Bana oy veren herkese çok teşekkür ederim. Ancak bundan sonra görev yaparken, sadece bana oy verenlere değil bütün Gölbaşılılara hizmet etmeye geldim. Kapım herkese açıktır.’ Bu konuşma Gölbaşılılar arasında o dönemde başlayan beraberlik anlayışını tesis etmişti. KOLTUĞUNA OTURMAYA DEĞİL, ÇALIŞMAYA VE HİZMET ETMEYE GELDİM Daha sonra da etkili bir şekilde hizmet etmek için bütün belediye çalışanlarını toplayıp bir toplantı yaptım. O zaman belediyenin 100`e yakın çalışanı vardı. Bu çalışan arkadaşlarımız içinde birçok yöreden gelen hemşehrilerimiz vardı. Yaptığım toplantıda kendilerine şunu söyledim; ‘Bakın arkadaşlar birçok arkadaşımız Türkiye’nin çeşitli yörelerinden geliyor ama şu an hepimiz Gölbaşılıyız. Ben ticaretten gelen bir insanım, ticari işimi bırakıp bu koltuğa seçilerek geldim. Ben makam koltuğuna oturmaya değil, çalışmaya ve hizmet etmeye geldim. Sizlerin de aynı şekilde düşünüp, benim anlayışımla çalışmanızı istiyorum. Benim tempoma ayak uydurarak çalışan herkesin, siyasi görüşü ne olursa olsun, başımın üzerinde yeri var.  Bu tempoya ayak uyduramayacaksanız, ben size müsaade vereyim, işinizi bulun ve ayrılın. Bu konuşmadan sonra belediye çalışanları da bana cevaben şunları söyledi; ‘Başkanım biz de Gölbaşılıyız. Söylediğiniz gibi sizinle beraber gece gündüz demeden çalışacağız, zaten gelen hizmetleri biz de yapmış olacağız, yapılan hizmetlerden bizde, bizim akrabalarımız da yararlanacak, biz sizinle beraber çalışacağız’ dediler. Bu toplantının aramızda oluşan birlik ve beraberliğe büyük fayda getirdiğini gördüm… 2. Bölüm SARITAŞ’IN GÖLBAŞI’NA KAZANDIRDIKLARI… Bir sonraki sayımızda…
1965 yılında belediye olan Gölbaşı’nın kurucu Başkanı Bekir Gönenç ile başlayan Gölbaşı belediye başkanlığı hizmet yarışında, göreve gelen belediye başkanları ile birlikte Gölbaşı birçok değişim ve gelişim yaşadı.

1965 yılında yapılan sayımda 4 bin 657 kişi  olan Gölbaşı’nın nüfusu aradan geçen 51 yıllık sürede 130 binlere ulaştı.

Ankara’nın en güzel ilçelerinden biri olan Gölbaşı’na hizmet eden belediye başkanları ilçeyi bir adım daha ileriye taşımak adına ekibi ile birlikte mücadele verdi. Hizmet bayrağını devir alan her isim, şüphesiz bu yarışta Gölbaşı’na katkı sağladı ve sorunların çözümü noktasında çaba sarf etti.

Kurucu Başkan Bekir Gönenç (1968-1973), İbrahim Sıtkı Göçmen (1973-1977), Mümtaz Sarıtaş (1977-1980/1984-1989), Cemal Sanga (1980-1984), Erdal Eren (1989-1994/ 1994-1999), Dr.Cevdet Kara (1999-2004), Abdülnasır Haşlak (2004-2009), Yakup Odabaşı (2009-2014) yıllarında başkanlık görevi yaparken, şimdi hizmet yarışında nöbet mevcut belediye başkanı Fatih Duruay’da.

Gölbaşı’nın ilk belediye başkanı Bekir Gönenç ve ondan bayrağı devralan İbrahim Sıtkı Göçmen hakkın rahmetine kavuştular. Yaptıkları hizmetlerle Gölbaşı tarihindeki yerlerini alan başkanların yattıkları yer nurlarla dolsun. Gölbaşı tarihine ışık tutmak adına hala hayatta olan ve Gölbaşı’nda ikamet eden belediye başkanlarının yaptıkları hizmetleri, çalışmaları sizlerle paylaşmak istedik. Gölbaşı’na hizmet aşkıyla koltuğa oturan başkanlar neler yaptı? Siyasi hayatları nasıl başladı? Görevleri süresince ne gibi zorluklarla mücadele ettiler? Gölbaşı ile ilgili en büyük hayalleri neydi? Göl Haber Başkent okuyucuları için 70’li yıllardan bugüne kadar yaşanan gelişmelere ışık tutmaya çalışacak, yapılan hizmetleri başkanların söylemleri ve anlatımları ile sizlerle paylaşacağız.

1.Bölüm

SİYASİ HAYATA BAŞLANGIÇ VE SEÇİM DÖNEMİ YAŞANANLAR

İlk konuğumuz, 70’li ve 80’li yılların siyasetine damga vurmuş bir isim. Mümtaz Sarıtaş. Siyasi hayatına 1973 yılında başlayan Sarıtaş, 73 – 77 arası Reis Vekilliği, Gölbaşı’nda iki dönem belediye başkanlığı görevi yaptı. 1977-1980 ve ihtilal sonrası 1984-1989 yıllarında başkanlık koltuğuna oturan Mümtaz Sarıtaş’a o dönemleri sorduk. 2 defa başkanlık görevinden alınan ve mahkemeden beraat ile tekrar görevine dönen tek belediye başkanı Sarıtaş, anılarını anlatırken kimi zaman hüzünleniyor, kimi zaman yaptığı hizmetlerle gururlanıyor. Yüklenmiş olduğu sorumluluğun kolay olmadığını ifade eden, dönemin şartlarında Gölbaşı’na hizmet getirebilmek için birçok siyasi ve bürokrasi engelini aşmak zorunda kalan başkan Sarıtaş, ‘Ben zoru severim’ diyerek dört elle sarıldığı başkanlık görevinde o zorlukları nasıl aştığını anlatıyor bizlere. Anlatırken zaman zaman duygulanan Sarıtaş, ekibinin özverili çalışmalarını da göz ardı etmiyor. Üzüldüğü noktaların da altını çiziyor satır aralarında. ‘Kimse bilmiyor yapılanları’ diyerek hayıflanıyor. Biz de bilinmeyenleri belki de unutulanları bir kez daha hatırlamak, hatırlatmak adına sözü Sarıtaş’a bırakıyoruz.

İçtenlikle sorularımızı yanıtlayan Sarıtaş ile yaptığımız keyifli sohbetin ayrıntılarını bölümler halinde sizlerle paylaşıyoruz.

70'li ve 80'li yıllarda Gölbaşı'nda siyasete damga vurmuş isimlerden birisiniz. Bize biraz siyasi hayatınızdan ilk dönemlerinden bahseder misiniz?

1973 yılında yapılan seçimlerle siyasi hayatıma başladım. Rahmetli ortaokul hocam ve Gölbaşı’nın 2. Belediye başkanı İbrahim Sıtkı Göçmen’in belediye başkanlığı döneminde bende CHP’den belediye meclis üyesi oldum. Yılda bir kez hem encümen, hem de reis vekilliği seçimi yapılırdı. CHP Grubu olarak nöbetleşe paylaşılan encümenliğin yanında beni 4 yıl reis vekilliği görevine layık gördüler ve ben 4 yıl reis vekilliği görevinde bulundum.

Sizi siyaset yapmaya iten en önemli etken nedir? Belediye başkan adayı olmaya nasıl karar verdiniz? Bu konuda size talepler oldu mu? Aday olduğunuz o günlerde neler yaşadınız?

1973 yılında yapılan Gölbaşı Belediye Başkanlığı seçimleri için CHP’den aday olan

İbrahim Sıtkı Göçmen belirttiğim üzere ortaokulda hocalığımı yapmıştı.

 Aday oldu, yardımımı istedi. İbrahim Bey Kıbrıs kökenli idi. Fazla tanınmıyordu. Tanınsa da o yıllarda Gölbaşı’ndan özellikle yerlilerden destek olmadan seçim kazanılmazdı. Bunu bilen göçmen beni yanında istedi ‘beraber olalım’ dedi. Bende listesinden meclis üyesi oldum. Meclis üyesi ve reis vekilliği görevlerinde bulundum.

GÖLBAŞILIYA GÖLBAŞILI OLARAK HİZMET ETMEK

O tarihlerde şirin bir belde olan Gölbaşı’nda reis vekilliği görevinde bulunmam bu toprakların çocuğu olmam ve halkın yoğun talebi, kendimin Gölbaşı ile ilgili hayalleri belediye başkanlığı düşüncemi pekiştirdi. Yapılacak seçimlerde aday olmam için muazzam bir talep ve baskı oluştu. Gölbaşı’na hizmet etmek mecburiyeti hissettim, bunu kendimde görev bildim.

77 SEÇİMLERİ VE İDDİALI ADAYLAR

Seçim atmosferine girmiştik. Belirttiğim üzere aday olmam için yoğun baskı altında idim bide tabii kendimin Gölbaşı hayalleri vardı ve CHP’ne adaylık müracaatında bulundum. Mevcut belediye başkanı, partililerimizden Erdal Eren, Ruhi Yılmaz’da aday adayı oldular. O tarihlerde Gölbaşı küçük bir belde ve Çankaya’ya bağlı. 4 Aday adayı ortaya çıkınca Çankaya İlçe Başkanı ve yönetim kurulu beldemize gelerek aday belirleme toplantısı yaptılar. Aday olan herkesle konuştular. Zorlu bir süreçti. İbrahim Sıtkı Göçmen büyüklüğünü gösterdi ve bir önceki seçimlerde beni destekleyen bu üç öğrencimin karşılarında aday olmuyorum diyerek çekildi. Toplantıdan ön seçim kararı çıktı. Ön seçimde şansı olmayacağını düşünen Ruhi Yılmaz’da çekilince iki aday kaldık. Erdal Eren ve ben. Bağımsız adaylığı düşünen Eren ön seçime girerse aday olamayacağını bildiği için o da adaylıktan çekildi ve CHP’nin tek adayı ben kaldım. 1977 seçimlerinde karşıma bağımsız aday olarak Erdal Eren çıktı. Yapılan seçim sonucu başkanlığa seçildim.

Belediye Başkanı olduğunuzda neler hissettiniz? İlk gün neler yaptınız?

Seçildiğim gün büyük mutluluk ve sevinç yaşadım ama bunun yanında da daha önceden dört yıl reis vekilliği yapmış olmamın bana getirdiği tecrübe ve `Belediyecilik Anlayışı` ile ajandamda da bir yol planı vardı. Belediye başkanı olmadan önce ticaretle uğraşıyordum. Ticari hayat bana dinamik ve disiplinli olmayı öğretti. Bende bu prensiplerle Gölbaşı’na hizmet etmek istiyordum. Gölbaşı iki gölü ve başkent Ankara’nın beldesi olması sebebi ile çok kısa zamanda Ankara’nın göz bebeği bir yerleşim alanı olacaktı, bu gözüküyordu ve ben bu gelişmelere imza atacaktım. Gölbaşı’nın o dönemlerde daha gelişmemiş, eksik olan ve hizmet gitmemiş birçok alanı vardı. Tecrübem vardı. 4 yıl reis vekilliği yapmış işleyişi öğrenmiştim. Göç alan bir yerleşim alanıydık bunun yanında Gölbaşı demografik olarak birçok farklı yöremizden gelen hemşerilerimizden oluşuyordu.  Bu yüzden yapılacak ilk iş birlik ve beraberliği sağlamaktı. Mazbatayı aldığım gün balkon konuşması yapmaya karar verdim. Gölbaşı halkına şöyle seslendim; ‘Değerli Gölbaşı’lılar, değerli hemşerilerim şu andan itibaren seçilerek Gölbaşı Belediye Başkanı oldum. Bana oy veren herkese çok teşekkür ederim. Ancak bundan sonra görev yaparken, sadece bana oy verenlere değil bütün Gölbaşılılara hizmet etmeye geldim. Kapım herkese açıktır.’ Bu konuşma Gölbaşılılar arasında o dönemde başlayan beraberlik anlayışını tesis etmişti.

KOLTUĞUNA OTURMAYA DEĞİL, ÇALIŞMAYA VE HİZMET ETMEYE GELDİM

Daha sonra da etkili bir şekilde hizmet etmek için bütün belediye çalışanlarını toplayıp bir toplantı yaptım. O zaman belediyenin 100`e yakın çalışanı vardı. Bu çalışan arkadaşlarımız içinde birçok yöreden gelen hemşehrilerimiz vardı. Yaptığım toplantıda kendilerine şunu söyledim; ‘Bakın arkadaşlar birçok arkadaşımız Türkiye’nin çeşitli yörelerinden geliyor ama şu an hepimiz Gölbaşılıyız. Ben ticaretten gelen bir insanım, ticari işimi bırakıp bu koltuğa seçilerek geldim. Ben makam koltuğuna oturmaya değil, çalışmaya ve hizmet etmeye geldim. Sizlerin de aynı şekilde düşünüp, benim anlayışımla çalışmanızı istiyorum. Benim tempoma ayak uydurarak çalışan herkesin, siyasi görüşü ne olursa olsun, başımın üzerinde yeri var.  Bu tempoya ayak uyduramayacaksanız, ben size müsaade vereyim, işinizi bulun ve ayrılın. Bu konuşmadan sonra belediye çalışanları da bana cevaben şunları söyledi; ‘Başkanım biz de Gölbaşılıyız. Söylediğiniz gibi sizinle beraber gece gündüz demeden çalışacağız, zaten gelen hizmetleri biz de yapmış olacağız, yapılan hizmetlerden bizde, bizim akrabalarımız da yararlanacak, biz sizinle beraber çalışacağız’ dediler. Bu toplantının aramızda oluşan birlik ve beraberliğe büyük fayda getirdiğini gördüm…

2. Bölüm

SARITAŞ’IN GÖLBAŞI’NA KAZANDIRDIKLARI…

Bir sonraki sayımızda…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve golhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami sohbetler omegle tv türk sohbet cinsel sohbet dini chat etanj armatür juul iqos iluma
marsbahis Marsbahis Giriş marsbahis