Uğur Mirza; “Hizmet etmek için yol alalım, reklamı bırakalım…”

Uğur Mirza, Belediyenin ekonomik durumuna ilişkin yaptığı konuşmada; “Geçen ay yüz milyon TL’lik krediyi hiç tereddüt etmeden imzaladık, bu ay da belediyeyi rahatlatmamız gerekir dediniz, Üniversiteler Caddesi dükkânlarının satış yetkisini onayladık. Fakat önemli bir  konunun üzerinde durmamız lazım; 1 ayı geçkin süredir billboardlarda, ulusal ve yerel basında ve brandalarda belediyemizin ne kadar borçla devredildiği reklam yapılıyor; elbette ki belediyeler de tüm kurumlar gibi  borçsuz olsun isteriz, fakat eğer hizmet yapılmışsa, kamu yararına projeler yapılmışsa ve bu borçların kasada ticari olarak karşılığı da varsa ortalığı bu kadar yangın yerine çevirmenin çok da bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Pazartesi günü Üniversiteler Caddesi’ndeki dükkânların satış yetkisine imza attık. Borçların ödenememe durumu diye bir şey söz konusu değil.” dedi. “1 LİRALIK BİR GAYRİMENKUL  BUGÜN 40 TL OLDU BUNUN NEDENİ GÖLBAŞIMIZA YAPILAN PROJE VE YATIRIMLARDIR” Geçmiş dönemde Gölbaşı’na yapılan hizmetlerden bahseden Mirza; “Hepimiz şerefimiz için yaşayan insanlarız, bu tarz  açıklamalar insanları rencide etmekte, eğer yolsuzlukla, hırsızlıkla ilgili belgeleriniz varsa devletimizin ilgili kurumlarına suç duyurusu yapın, bizler de  sizlerle birlikte olayı takip edelim. Ama belge yoksa kamuoyunu boş  ithamlarla meşgul etmek hiçbirimize yakışmaz. Sonuçta büyüyen bir Gölbaşı oldu, 5 sene önce 1 liralık bir gayrimenkul  bugün 40 TL oldu yani güncel piyasadan fazla değerlendi bunun nedeni Gölbaşımıza yapılan proje ve yatırımlardır. Bugün Gölbaşımızda bilardo kompleksimizde uluslararası turnuva  sonunda ödül törenine katıldınız Sayın Başkan, bu kompleks geçtiğimiz dönem  yapıldı. Yaklaşık bedeli 1,5 milyar TL olan bowling salonu, sinema salonu ve  markaların geldiği, 7788 metrekare 0,50 emsalli tam ticari bir alan düşünün, üniversitelerin ve yurtların ortasında. Burası mezbelelikti, bakanlıktan  imar değişikliği ile ticariye çevirip belediyeye tapusu alındı, üzerine de 39 adet dükkân yapıldı. Hepsinin tapusu belediyede, 1 metrekare yer satılmadan yapıldı. Üniversiteler Caddesi geçtiğimiz dönem yapıldı. Fuar alanı ve kurban alanı geçtiğimiz dönem yapıldı, öncesinde  vatandaşımız kurbanlarını Yavrucuk’ta dağın eteğinde kesiyordu, çekilen çileyi  hepimiz hatırlarız, yakışıyor muydu Gölbaşımıza? Hafta sonları gölün kenarına ve sahil parka bakıyor musunuz, kum gibi insan kaynıyor, daha önce neden yapılmadı bunlar? Tüm mahallelerimize doğalgaz geldi. Birçok şehir merkezinde doğalgaz yokken nasıl bizim köylerimize geldi? Yine geçtiğimiz dönem bu meclisten  alınan yetki ile yapılan protokolle geldi, kolay değil bu. Bugün en ücra  mahallelerimizde bile doğalgaz kullanılıyor. Mahallelerimize güvenlik kameraları yapıldı, hırsızlıklar azaldı. Belediyenin uhdesindeki araçlar alındı, o günün şartlarında kredi çekildi, araç kredisi faizi yüksek olduğu için farklı 2 kredi kullanıldı, bunların biri tamamlandı, diğerinin de 1 yıllık ödemesi kaldı. Bu araçlar alınmasaydı her sene araç kirasına dünyalar ödeniyordu, neden alınmadı bu araçlar daha önceki  dönemlerde? “O DÖNEMİ BİRLİKTE YAŞAMADIK MI?” Unutmamamız gereken çok önemli bir durum daha var, Pandemi yaşandı geçen dönemin başında, bunu da Gölbaşı olarak ilk ve en derinden  yaşayan şehirdik, ilk hacı kafilesi buraya gönderildi, bu süreçte belediyemiz ve çalışanlarımız hiç durmadı, sürekli çalıştı. İnsanlar evlerinden çıkamazken  belediyemiz hizmeti aksatmadı ve görevinin de fazlasını yapmak zorunda kaldı. 6 Şubat depremini yaşadık, asrın felaketiydi. Depremin yaşandığı gün ben vekâleten başkandım, o süreçte burada neler yaşandı hepsine şahit oldum. Gölbaşılılarımızın ne kadar yardımsever olduğuna şahit oldum, deprem  bölgesine gittim ve orada yaşanan felaketin boyutuna şahit oldum. Kaymakamlığımız ile birlikte acil koordinasyon  merkezimizi kurarak tüm ekiplerimizi seferber ettik, Gölbaşı’ndan sürekli araçlar yolladık, lojistik destek yolladık, gıda yolladık. Bu olay bütçeyi nasıl etkiledi sizce? Böyle bir günde imkânlarınızı zorlamayacaksınız ne zaman zorlayacaksınız? Geçen dönemin yapılan işlerinde, tahmini bütçelerinde, kesin  hesaplarında imzası olan burada bugün CHP’den meclis üyesi olan abilerimiz de var. O dönemi birlikte yaşamadık mı? Gölbaşımız büyük, daha da  büyüyecek. Yapılanlara bakmak lazım. Bugüne kadar kim Gölbaşı’na bir  çivi çakmış ise hepsinden Allah razı olsun. Geçmişten bugüne birçok dönem borçla devredilmiş, hangisinde belediye altından kalkamamış söyler misiniz?  Sayın Başkan, dışarıda konuşulanlar var, sizin zamanınızda 2014 yılında belediye devredildiğinde basındaki haberlere ve o gün mecliste konuşulanlara göre yaklaşık elli milyon TL’lik bir borç olduğu söyleniyor. Yani dolar bazında o zamanın kuru ile yirmi üç küsur milyon dolar. Bu az bir borç muydu? Bugün sizin açıkladığınız belediyenin borcu da sizin söylediğinize göre 33 milyon dolar. “YETİMİN HAKKINI ÇALANIN BİZİM DE İKİ ELİMİZ YAKASINDADIR” Burada bahaneler aramıyoruz, ya da yaratmıyoruz. Sözün özü şu ki; çalan varsa resmi kurumlarımız var, adalet divanlarımız var, buralara müracaatta bulunulsun. Öksüzün, yetimin hakkını çalanın bizim de iki elimiz yakasındadır. Hem bu dünyada hem diğer dünyada. Ama belgesi olmayan olaylarla lütfen  insanları itham edip de zan altında bırakmayalım. Belirtmek istediğim bir husus da personelle ilgili. Pazartesi günü sağ olsun belediye başkanımız meclis üyelerimiz ile bir toplantı gerçekleştirdi ve bilgilendirmede bulundu. Bizleri çok memnun etti bu olay. Bundan sonraki sürecin de böyle olacağını beyan etmesi de bizleri yine ziyadesiyle mutlu etti. Kendilerine buradan teşekkür etmek istiyorum. Çünkü  meclis dediğimiz varlık atalarımızdan bizlere gelen bir mirastır aslında. En eski Türk devletlerinde bile meclislerde yapılan istişareler ile doğrular bulunmuş ve binlerce yıllık bir devlet kültürü bizlere miras kalmıştır.” dedi. “BOY BOY İSİM LİSTESİ NEDİR?” Sözleşme süresi dolduğunda işten çıkarılacak olan geçici personelin isim listesinin giriş kapılarına asılması konusunu da eleştiren Mirza; “Geçen dönemin sonlarında alınan geçici personelin sözleşme süresi dolduğunda işten çıkarılacaklar, belediyenin mali durumunun bunu kaldırmayacağının analizi yapılmış, saygı duyarım. Çalışmayan işe gelmeyen varsa tabii ki bunlar da hemen çıkarılmalı. Fakat burada önemli bir nokta yine, bugün çıkarılan temizlik işçileri  dâhil, bunların yerine yarın öbür gün tekrar ihtiyaç hâsıl oldu diyerek personel  alınmaması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü çalışan işçiyi bugün çıkarıp 3 ay sonra yine ihtiyaç diyerek personel alımı yapılırsa bu çok doğru olmaz. Zaten  Pazartesi günkü toplantıda da başkanımız bununla ilgili bize sözünü verdi, çok  acil ihtiyacın harici zaten işçi alımını belediyenin mali yapısı kaldırmaz dedi.  Buradan bunun da takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum. Giriş kapılarına işten ayrılacak olan  personelin isim listesi asılmış, bu olayı maalesef doğru bulmuyorum. Az önce de  söylediğim gibi, bizler itibarımız için yaşarız millet olarak, insanları afişe etmek  nedir? Mesaj ve telefon yolu ile zaten insanların şahsına  beyan etmişiniz çıkışlarını, boy boy isim listesi nedir? Temizlikte çalışıyor, park bahçelerde çalışıyor bazıları, ihtiyacı olmasa zaten  çalışmaz. Bunları afişe  etmekteki amaç nedir? Bu insanlar bu garibanlar ne Ramazan Bey’i ne Yakup Bey’i ne de bir başkasını bilmezler, ekmeğinin derdindeler. Bu listeler sosyal medyadan yayınlandı. Kendinizi bu insanların yerine koyar mısınız? Belediyede temizlik işçisisiniz, oğlunuz okuluna gidiyor ve orada arkadaşları sizi konuşuyor. Ekmeğinizi taştan çıkarmaya çalışırken sanki ayıplı bir iş yapılmış gibi afişe ediliyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz psikolojisini? Rica ediyorum bunları bir düşünelim. Sizlerden ricamız, işimize bakalım artık, hizmet etmek için yol alalım, reklamı ajitasyonu bırakalım. Bunların haricinde hizmet için bizlerden istediğiniz tüm desteği zaten vereceğiz.” dedi.