Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort bodrum escort bayan Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort mecidiyeköy escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu veren siteler 2023 cardsthatgive.org virginiawinefestival.org/ deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Sadullah Karaaslan; "Çiftçimizin para kazanmasını sağlayıp köyünde tutmamız şart"

GÖLBAŞI 17.01.2022 - 13:31, Güncelleme: 17.01.2022 - 13:31
 

Sadullah Karaaslan; "Çiftçimizin para kazanmasını sağlayıp köyünde tutmamız şart"

Gölbaşı Ziraat Odası ve Ankara Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Sadullah Karaaslan, İl Koordinasyon Toplantısı'nın Haymana'da yapıldığını belirterek çiftçilerin sorunlarının konuşulduğunu söyledi.

Sadullah Karaaslan, devlet tarafından çiftçilere verilen destekler ile birlikte "Çiftçimizin tarımsal üretimi sürdürebilmesi ülkemizde gıda açığının oluşmaması için acilen girdilerin düşürülmesi veya desteklerin artırılması gerekmektedir" dedi PANDEMİ, KURAKLIK TARIM ÜRÜNLERİ VE FİYATLARDA İSTİKRARSIZLIĞA YOL AÇTI 2021 yılının ülkemizde neredeyse tüm sektörler için oldukça zor geçen ve olumsuz sonuçlarla karşılaşılan bir yıl olduğunu belirten Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sektörü de bu zorluk ve olumsuzluklardan etkilendi. Gerek 2020 yılında başlayan pandeminin devam etmesi, gerekse yurdun üçte ikisini önemli derecede etkileyen kuraklık, hem tarım ürünleri arzında daralmaya hem de fiyatlarda istikrarsızlığa yol açtı. Ayrıca istihdamda ve sosyoekonomik yaşantıda bir dizi sıkıntıyı da beraberinde getirdi. Diğer taraftan, 2021 yılında döviz kurundaki anormal artışlar, tarımsal girdi fiyatlarındaki küresel ve ülkesel dalgalanmalar sonucu sorunlarımız daha da arttı. YERLİ ÜRETİMLE ÜLKE İHTİYACININ KARŞILANMASI ÖNEMLİ 2021 yılında yaşadıklarımız tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğunu ve asla ihmal edilemeyecek bir sektör olduğunu bize  gösterdi. Gıda ürünlerinde görülen yüksek fiyatlar ve bazı ürünlere erişimdeki sorunlar, sosyal ve ekonomik anlamda olumsuzluklar yarattı . Tarımın ihmal edilemeyecek sektör olduğunu  toplumumuzun huzurunun ve mutluluğunun karnının doymasına bağlı olduğunu,  gıda ithal etmekle insanlarımızın ucuz gıdaya erişmesinin mümkün olmadığını ve yerli üretimi destekleyerek yerli üretimle ülke ihtiyacının karşılanmasının önemli olduğunu anladık. FİYAT ARTIŞLARI TARIMIMIZI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEDİ 2021 yılında dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle  gübre, tohum, mazot ve  tarımsal ilaç girdilerinin aşırı derecede yükselmesi tarımımızı olumsuz yönde etkiledi. Çiftçimiz gübre atmadan veya az atarak ekim yaptı. Bu da verimi düşürecek. Acilen gübre, mazot, fiyatlarının düşürülmesi veya desteklerin artırılması gerekmektedir. ÜRE gübresi 2020 Eylülü'nden 2022 Ocak ayına kadar %555' lik bir artış; DAP  gübresinde 2020 Eylül'ünden 2022 Ocak ayına kadar %420 lik bir artış; Kompoze gübrede ise 2020 Eylül'ünden 2022 Ocak ayına kadar %404 lük bir artış olmuştur. GÜBREDE FİYAT DÜŞÜRÜLMEZSE ÜRÜNLERİ İTHAL ETMEK ZORUNDA KALACAĞIZ Buğday, pancar, soğan üretimi girdi maliyetlerinin içinde en yüksek paya sahip olan ve verimin artmasını etkileyen gübrede fiyat düşürülmediği veya destekler artırılmadığı takdirde üretimimiz düşecek ve ürünleri ithal etmek zorunda kalacağız. Girdi maliyetlerinin içinde en yüksek paya sahip olan mazotta 2020 Eylül ayından 2022 Ocak ayına kadar % 386 oranında arttı. Yine girdi maliyetlerinin içinde en yüksek paya sahip olan elektrik 2020 yılından bugüne kadar % 263 oranında  arttı. Gübre ve mazotu çiftçimiz alamadığı sürece üretimi gerçekleştiremeyiz. Elektrik kullanmadığımız sürece verimi artıramayız. Çiftçimizin tarımsal üretimi sürdürebilmesi ülkemizde gıda açığının oluşmaması için acilen girdilerin düşürülmesi veya desteklerin artırılması gerekmektedir. ÇİFTÇİMİZİN ELİNİ KOLUNU BAĞLIYORLAR 2020 yılına kadar uygulanan  afetlerden zarar gören çiftçilerin borçları % 3 faizle bir yıl ertelenir uygulamasından vazgeçildi. Erteleme ve yapılandırma yetkisi kredi kurumlarına verildi. Kredi kurumları da kendi lehlerine kararlar aldı. 25 Mart 2020 tarih 31079 sayılı kararnameye göre; Üreticilerin borçlarının ertelenmesi, taksitlendirilmesi konusunda ise krediyi kullandıran ilgili banka veya TKK yetkilidir denilmektedir. 31079 sayılı kararname (yalnızca söz konusu riskler nedeniyle oluşan hasarlardan etkilenen üretim konusuna faaliyetine ilişkin krediler bu kapsamda değerlendirilecektir.) Bu kararname tarım ve hayvancılığı ayrı ayrı sektörler  gibi değerlendiriyor tarımsal ürünler zarar gördüyse tarımsal borçlar erteleniyor hayvanlar zarar gördüyse hayvancılık kredileri erteleniyor. Bu uygulama devam ederse hayvancılık büyük zarar görecek. Çiftçimizi köyünde tutan ise hayvancılıktır. 04.06.2021 tarihinde Cumhurbaşkanımızın kuraklıktan zarar gören çiftçilerin borçlarını bir yıl erteliyoruz açıklamasından 210 gün geçmesine rağmen kredi kurumları erteleme yapmıyor ve çiftçimizi yüksek faizden yapılandırmaya mecbur bırakıyorlar. Çiftçimiz yapılandırma yaptığı anda diğer bankalardaki  kredileri de sorunlu gözüküyor çiftçimizin elini kolunu bağlıyorlar. ZARAR EDEN SADECE ÇİFTÇİ OLUYOR Soğan üreticisi zor durumda… dekardan dört ton aldığında kilogram maliyeti bir lira olan soğan elli kuruşa satılıyor maliyetini bile karşılamıyor, ihracatın artırılması için ihracatı teşvik pirimi verilerek piyasanın canlandırılması gerekmektedir. Tarladan markete, ahırdan markete ürün fiyatları beş kat artarken Yani; pazarlama zincirinde herkes karını alırken zarar eden sadece çiftçi oluyor. Çiftçimiz hayvancılıkta büyük yatırımlar büyük tesisler yapıyor… son on yılda büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sayısı arttı. Son bir yılda yem fiyatlarına %277 zam gelmişken et fiyatları kuzu canlı baskül 35-36 lira aralığında seyrediyor çiftçimiz zarar ediyor ve elinden çıkarmaya başladı  hayvanını damızlık olarak satamayan çiftçimiz ise kesime veriyor. TMO' dan yemlik arpa alan çiftçimiz %8 KDV ödüyor vergi mükellefi olan tüccar %1 ödüyor. TİGEM' den damızlık hayvan alan çiftçimiz %8 KDV ödüyor tüccar %1 ödüyor. Bu uygulamanın çiftçimiz lehine düzeltilmesi gerekmektedir. Her yıl nüfusumuz  1.250 bin civarında artıyor…2023 yılında 86 milyon, 2040 yılında 100 milyonu aşacağı hesaplanmakta insanlarımızı hiç bir ülkeye muhtaç olmadan doyura bilmemiz için verimi ve kaliteyi arttırmamız; Çiftçimizin para kazanmasını sağlayıp köyünde tutmamız şart.
Gölbaşı Ziraat Odası ve Ankara Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Sadullah Karaaslan, İl Koordinasyon Toplantısı'nın Haymana'da yapıldığını belirterek çiftçilerin sorunlarının konuşulduğunu söyledi.

Sadullah Karaaslan, devlet tarafından çiftçilere verilen destekler ile birlikte "Çiftçimizin tarımsal üretimi sürdürebilmesi ülkemizde gıda açığının oluşmaması için acilen girdilerin düşürülmesi veya desteklerin artırılması gerekmektedir" dedi

PANDEMİ, KURAKLIK TARIM ÜRÜNLERİ VE FİYATLARDA İSTİKRARSIZLIĞA YOL AÇTI

2021 yılının ülkemizde neredeyse tüm sektörler için oldukça zor geçen ve olumsuz sonuçlarla karşılaşılan bir yıl olduğunu belirten Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sektörü de bu zorluk ve olumsuzluklardan etkilendi. Gerek 2020 yılında başlayan pandeminin devam etmesi, gerekse yurdun üçte ikisini önemli derecede etkileyen kuraklık, hem tarım ürünleri arzında daralmaya hem de fiyatlarda istikrarsızlığa yol açtı. Ayrıca istihdamda ve sosyoekonomik yaşantıda bir dizi sıkıntıyı da beraberinde getirdi. Diğer taraftan, 2021 yılında döviz kurundaki anormal artışlar, tarımsal girdi fiyatlarındaki küresel ve ülkesel dalgalanmalar sonucu sorunlarımız daha da arttı.

YERLİ ÜRETİMLE ÜLKE İHTİYACININ KARŞILANMASI ÖNEMLİ

2021 yılında yaşadıklarımız tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğunu ve asla ihmal edilemeyecek bir sektör olduğunu bize  gösterdi. Gıda ürünlerinde görülen yüksek fiyatlar ve bazı ürünlere erişimdeki sorunlar, sosyal ve ekonomik anlamda olumsuzluklar yarattı .

Tarımın ihmal edilemeyecek sektör olduğunu  toplumumuzun huzurunun ve mutluluğunun karnının doymasına bağlı olduğunu,  gıda ithal etmekle insanlarımızın ucuz gıdaya erişmesinin mümkün olmadığını ve yerli üretimi destekleyerek yerli üretimle ülke ihtiyacının karşılanmasının önemli olduğunu anladık.

FİYAT ARTIŞLARI TARIMIMIZI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEDİ

2021 yılında dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle  gübre, tohum, mazot ve  tarımsal ilaç girdilerinin aşırı derecede yükselmesi tarımımızı olumsuz yönde etkiledi. Çiftçimiz gübre atmadan veya az atarak ekim yaptı. Bu da verimi düşürecek. Acilen gübre, mazot, fiyatlarının düşürülmesi veya desteklerin artırılması gerekmektedir.

ÜRE gübresi 2020 Eylülü'nden 2022 Ocak ayına kadar %555' lik bir artış; DAP  gübresinde 2020 Eylül'ünden 2022 Ocak ayına kadar %420 lik bir artış; Kompoze gübrede ise 2020 Eylül'ünden 2022 Ocak ayına kadar %404 lük bir artış olmuştur.

GÜBREDE FİYAT DÜŞÜRÜLMEZSE ÜRÜNLERİ İTHAL ETMEK ZORUNDA KALACAĞIZ

Buğday, pancar, soğan üretimi girdi maliyetlerinin içinde en yüksek paya sahip olan ve verimin artmasını etkileyen gübrede fiyat düşürülmediği veya destekler artırılmadığı takdirde üretimimiz düşecek ve ürünleri ithal etmek zorunda kalacağız. Girdi maliyetlerinin içinde en yüksek paya sahip olan mazotta 2020 Eylül ayından 2022 Ocak ayına kadar % 386 oranında arttı. Yine girdi maliyetlerinin içinde en yüksek paya sahip olan elektrik 2020 yılından bugüne kadar % 263 oranında  arttı. Gübre ve mazotu çiftçimiz alamadığı sürece üretimi gerçekleştiremeyiz. Elektrik kullanmadığımız sürece verimi artıramayız. Çiftçimizin tarımsal üretimi sürdürebilmesi ülkemizde gıda açığının oluşmaması için acilen girdilerin düşürülmesi veya desteklerin artırılması gerekmektedir.

ÇİFTÇİMİZİN ELİNİ KOLUNU BAĞLIYORLAR

2020 yılına kadar uygulanan  afetlerden zarar gören çiftçilerin borçları % 3 faizle bir yıl ertelenir uygulamasından vazgeçildi. Erteleme ve yapılandırma yetkisi kredi kurumlarına verildi. Kredi kurumları da kendi lehlerine kararlar aldı. 25 Mart 2020 tarih 31079 sayılı kararnameye göre; Üreticilerin borçlarının ertelenmesi, taksitlendirilmesi konusunda ise krediyi kullandıran ilgili banka veya TKK yetkilidir denilmektedir. 31079 sayılı kararname (yalnızca söz konusu riskler nedeniyle oluşan hasarlardan etkilenen üretim konusuna faaliyetine ilişkin krediler bu kapsamda değerlendirilecektir.) Bu kararname tarım ve hayvancılığı ayrı ayrı sektörler  gibi değerlendiriyor tarımsal ürünler zarar gördüyse tarımsal borçlar erteleniyor hayvanlar zarar gördüyse hayvancılık kredileri erteleniyor. Bu uygulama devam ederse hayvancılık büyük zarar görecek. Çiftçimizi köyünde tutan ise hayvancılıktır.

04.06.2021 tarihinde Cumhurbaşkanımızın kuraklıktan zarar gören çiftçilerin borçlarını bir yıl erteliyoruz açıklamasından 210 gün geçmesine rağmen kredi kurumları erteleme yapmıyor ve çiftçimizi yüksek faizden yapılandırmaya mecbur bırakıyorlar. Çiftçimiz yapılandırma yaptığı anda diğer bankalardaki  kredileri de sorunlu gözüküyor çiftçimizin elini kolunu bağlıyorlar.

ZARAR EDEN SADECE ÇİFTÇİ OLUYOR

Soğan üreticisi zor durumda… dekardan dört ton aldığında kilogram maliyeti bir lira olan soğan elli kuruşa satılıyor maliyetini bile karşılamıyor, ihracatın artırılması için ihracatı teşvik pirimi verilerek piyasanın canlandırılması gerekmektedir. Tarladan markete, ahırdan markete ürün fiyatları beş kat artarken Yani; pazarlama zincirinde herkes karını alırken zarar eden sadece çiftçi oluyor.

Çiftçimiz hayvancılıkta büyük yatırımlar büyük tesisler yapıyor… son on yılda büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sayısı arttı. Son bir yılda yem fiyatlarına %277 zam gelmişken et fiyatları kuzu canlı baskül 35-36 lira aralığında seyrediyor çiftçimiz zarar ediyor ve elinden çıkarmaya başladı  hayvanını damızlık olarak satamayan çiftçimiz ise kesime veriyor. TMO' dan yemlik arpa alan çiftçimiz %8 KDV ödüyor vergi mükellefi olan tüccar %1 ödüyor. TİGEM' den damızlık hayvan alan çiftçimiz %8 KDV ödüyor tüccar %1 ödüyor. Bu uygulamanın çiftçimiz lehine düzeltilmesi gerekmektedir.

Her yıl nüfusumuz  1.250 bin civarında artıyor…2023 yılında 86 milyon, 2040 yılında 100 milyonu aşacağı hesaplanmakta insanlarımızı hiç bir ülkeye muhtaç olmadan doyura bilmemiz için verimi ve kaliteyi arttırmamız; Çiftçimizin para kazanmasını sağlayıp köyünde tutmamız şart.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve golhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.