Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort bodrum escort bayan Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort mecidiyeköy escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu veren siteler 2023 cardsthatgive.org virginiawinefestival.org/ deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Özgün Ökmen’den bayram mesajı

GÖLBAŞI (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.06.2017 - 17:12, Güncelleme: 24.06.2017 - 17:12
 

Özgün Ökmen’den bayram mesajı

Eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ve YÖK eski üyesi Özgün Ökmen Ramazan Bayramı mesajı yayımladı.

Özgün Ökmen mesajında şu ifadelere yer verdi: “Değerli hemşehrilerim, Bir süredir yazamadım, zamanım olmadığından değil,  biraz moral bozukluğundan olsa gerek. Nedeni ise; Dünyada ve özellikle de bölgemizde yaşanan olaylar ve bu olayların odak noktasında bulunan güzel ülkemiz. Hepiniz çok iyi biliyorsunuz, bu kutsal topraklar dünya var olalı birilerinin iştahını kabartıyor. Üzüldüğüm şu ki, tam da bu süreçte birlik ve beraberlik şuurunun tavan yapması gerekirken,  insanları siyaseten veya inancı nedeniyle karpuz gibi ikiye bölüp ülkeyi iyi yönettiğini zannedenler, iç ve dış mihraklara karşı birlik ve beraberlik mesajını asla doğru veremiyor, verdiğini zannederek de bence yanılıyorlar. Havaların serin ve yağışlı geçtiği Ramazan ayını geride bıraktık. İnananlar oruçlarını böylece daha rahat tuttu, tutamayanlar ise bedelini ödedi. Aslında Ramazan hepimizin bildiği gibi ruhu ve bedeni temizleme ayı. Sevgi ve merhamet, düşkünlere ve yoksullara yardım ayı. Kendi kendinize bir sorun bakalım bunların ne kadarını yaptım diye. Son zamanlarda bu kavramların yerinden oynadığı bir ortamdayız gibime geliyor. Mütedeyyin ve çalışkan insanlarımız yerine siyasi inancın ve politik yapının bilerek öne çıkarıldığı, Ramazan’da bile kendi kendine yaşayan, diğerinden hoşlanmayan, tarikatların baskın olduğu insan tipi ortaya çıkarıldı. Düşününce- dindar ve kindar nesil- cümlesi aklıma geliyor. Cumhuriyetin aydın yüzü yerine, Araplaştırılmak istenilen yeni bir jenerasyona doğru gidiliyor. Buna karşı çıkanlar hemen susturuluyor. Özellikle Gölbaşı gibi kentsel ve kırsal oturumun bariz olduğu büyük ilçelerde ise; yerel yönetimler iftar sofralarına  - kadınların tek tük görüldüğü- erkek egemen, yüzleri mutsuz, çalışmayı ve üretmeyi unutmuş erkekleri ve çocukları toplayarak inanca ve dine hizmet ettiklerini sanıyorlar. Bizim çocukluğumuzda iftar yemekleri köyde veya kasabada devlet imkânlarıyla değil, zenginin kendi kesesinden çıkan paralarla verilirdi. Hala bu geleneği devam ettirenlere saygım var ve onlara- Allah kabul etsin -diyorum.  Bir keresinde iftar sofrasında yemediği eti ceketinin cebine koyup evine götüren bir yoksulun neden böyle yaptığını yıllar sonra anlamıştım. Fakirliği yaşayanlar veya fakirlerle yaşayanlar bence bunu daha iyi hisseder. Bu insanlara ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda bir envanter yok. Çünkü aynı ve nakdi yardımların tümü takdir temelli. Bu durumu fark edenler de genelde süistimal edip ayrı ayrı yerlerden onlarca yardım alıyor ve çalışmadan geçiniyorlar. Yönetenler bu durumun sürdürülebilir olmadığını yıllar sonra anlamış olmalı ki, yoksul olup da çalışmayanlara üç kez bulunan işi beğenmedi ise; yardımın kesileceği yönünde bir projeyi yakında uygulamaya koyacaklarmış. Bu insanları çalışmadan yardıma alıştırdınız, nasıl olacak? Sevgili dostlarım, bu yazdıklarımı hepinizin beğenip takdir etmesini beklemiyorum. Ancak, aklımızla da alay edilmesin istiyorum. Bize ne oldu da bu duruma düştük, kendinize sorun istiyorum. Biz asla böyle değildik, Ramazan’da bizimdi, Bayram’da. Şimdi geldik Ramazan (şeker) Bayramına, bazıları diyorlar ki; aman şeker bayramı demeyin. Bayram sabahı heyecanla kalkan bu ülkenin 15 milyona yakın çocuğuna şeker gibi bir bayram sunamıyorsanız başarılı değilsinizdir. Bayramlardır kardeşlik ve saygının, dostluk ve sevginin kol kola olduğu günler. Hazırlığı Ramazan’da yapılmıştır.  Orta doğu ve Arap yarımadasında yaşayanlar genelde demokrasi ve insan hakları kavramlarını bilmezler, çünkü onların zengin kralları emperyalist ülkelerce yönetilmeyi seçmişlerdir. Halkı fakir ve yönetenlere muhtaç bırakılmıştır. Yönetenlerin inancı değil, menfaati önde görülmektedir. Bunlar bize örnek olamazlar. -Hem Müslüman hem laik olunmaz- diyenlere inat, Atatürk’ün kurduğu bu enfes ve şuurlu yapıdan bu ülkenin çocukları asla vazgeçmeyeceklerdir. Uyutulan bir toplum da olamayız. İnançlı, çalışkan, kültürlü ve ahlaklı dünyayı bilen çağdaş bir nesil Cumhuriyetle yetişmiş ve izleri halen devam etmektedir. Biliniz ki bizler Ramazan’da soğan ekmekle orucumuzu açar, bayramda yerli akide şekerini kendi tadında yer, dünyanın en mutlu çocuklarını yetiştirip onlara ömür boyu unutmayacakları bayram harçlığını da veririz. Dünyada ve ülkemizde barış ve kardeşliğin daim olduğu günler ve huzurlu gelecek dileğimle, Bayramınızı eş dost ve çocuklarınızla sağlık içinde geçirmenizi, her yeni günün ülkem için yeni ufuklar getirmesini diliyorum, saygılarımla.”   24.Haziran 2017 ÖZGÜN ÖKMEN  
Eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ve YÖK eski üyesi Özgün Ökmen Ramazan Bayramı mesajı yayımladı.

Özgün Ökmen mesajında şu ifadelere yer verdi: “Değerli hemşehrilerim, Bir süredir yazamadım, zamanım olmadığından değil,  biraz moral bozukluğundan olsa gerek. Nedeni ise; Dünyada ve özellikle de bölgemizde yaşanan olaylar ve bu olayların odak noktasında bulunan güzel ülkemiz. Hepiniz çok iyi biliyorsunuz, bu kutsal topraklar dünya var olalı birilerinin iştahını kabartıyor. Üzüldüğüm şu ki, tam da bu süreçte birlik ve beraberlik şuurunun tavan yapması gerekirken,  insanları siyaseten veya inancı nedeniyle karpuz gibi ikiye bölüp ülkeyi iyi yönettiğini zannedenler, iç ve dış mihraklara karşı birlik ve beraberlik mesajını asla doğru veremiyor, verdiğini zannederek de bence yanılıyorlar.

Havaların serin ve yağışlı geçtiği Ramazan ayını geride bıraktık. İnananlar oruçlarını böylece daha rahat tuttu, tutamayanlar ise bedelini ödedi. Aslında Ramazan hepimizin bildiği gibi ruhu ve bedeni temizleme ayı. Sevgi ve merhamet, düşkünlere ve yoksullara yardım ayı. Kendi kendinize bir sorun bakalım bunların ne kadarını yaptım diye. Son zamanlarda bu kavramların yerinden oynadığı bir ortamdayız gibime geliyor. Mütedeyyin ve çalışkan insanlarımız yerine siyasi inancın ve politik yapının bilerek öne çıkarıldığı, Ramazan’da bile kendi kendine yaşayan, diğerinden hoşlanmayan, tarikatların baskın olduğu insan tipi ortaya çıkarıldı. Düşününce- dindar ve kindar nesil- cümlesi aklıma geliyor. Cumhuriyetin aydın yüzü yerine, Araplaştırılmak istenilen yeni bir jenerasyona doğru gidiliyor. Buna karşı çıkanlar hemen susturuluyor. Özellikle Gölbaşı gibi kentsel ve kırsal oturumun bariz olduğu büyük ilçelerde ise; yerel yönetimler iftar sofralarına  - kadınların tek tük görüldüğü- erkek egemen, yüzleri mutsuz, çalışmayı ve üretmeyi unutmuş erkekleri ve çocukları toplayarak inanca ve dine hizmet ettiklerini sanıyorlar. Bizim çocukluğumuzda iftar yemekleri köyde veya kasabada devlet imkânlarıyla değil, zenginin kendi kesesinden çıkan paralarla verilirdi. Hala bu geleneği devam ettirenlere saygım var ve onlara- Allah kabul etsin -diyorum.  Bir keresinde iftar sofrasında yemediği eti ceketinin cebine koyup evine götüren bir yoksulun neden böyle yaptığını yıllar sonra anlamıştım. Fakirliği yaşayanlar veya fakirlerle yaşayanlar bence bunu daha iyi hisseder. Bu insanlara ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda bir envanter yok. Çünkü aynı ve nakdi yardımların tümü takdir temelli. Bu durumu fark edenler de genelde süistimal edip ayrı ayrı yerlerden onlarca yardım alıyor ve çalışmadan geçiniyorlar. Yönetenler bu durumun sürdürülebilir olmadığını yıllar sonra anlamış olmalı ki, yoksul olup da çalışmayanlara üç kez bulunan işi beğenmedi ise; yardımın kesileceği yönünde bir projeyi yakında uygulamaya koyacaklarmış. Bu insanları çalışmadan yardıma alıştırdınız, nasıl olacak?

Sevgili dostlarım, bu yazdıklarımı hepinizin beğenip takdir etmesini beklemiyorum. Ancak, aklımızla da alay edilmesin istiyorum. Bize ne oldu da bu duruma düştük, kendinize sorun istiyorum. Biz asla böyle değildik, Ramazan’da bizimdi, Bayram’da. Şimdi geldik Ramazan (şeker) Bayramına, bazıları diyorlar ki; aman şeker bayramı demeyin. Bayram sabahı heyecanla kalkan bu ülkenin 15 milyona yakın çocuğuna şeker gibi bir bayram sunamıyorsanız başarılı değilsinizdir.

Bayramlardır kardeşlik ve saygının, dostluk ve sevginin kol kola olduğu günler. Hazırlığı Ramazan’da yapılmıştır.  Orta doğu ve Arap yarımadasında yaşayanlar genelde demokrasi ve insan hakları kavramlarını bilmezler, çünkü onların zengin kralları emperyalist ülkelerce yönetilmeyi seçmişlerdir. Halkı fakir ve yönetenlere muhtaç bırakılmıştır. Yönetenlerin inancı değil, menfaati önde görülmektedir. Bunlar bize örnek olamazlar. -Hem Müslüman hem laik olunmaz- diyenlere inat, Atatürk’ün kurduğu bu enfes ve şuurlu yapıdan bu ülkenin çocukları asla vazgeçmeyeceklerdir. Uyutulan bir toplum da olamayız. İnançlı, çalışkan, kültürlü ve ahlaklı dünyayı bilen çağdaş bir nesil Cumhuriyetle yetişmiş ve izleri halen devam etmektedir. Biliniz ki bizler Ramazan’da soğan ekmekle orucumuzu açar, bayramda yerli akide şekerini kendi tadında yer, dünyanın en mutlu çocuklarını yetiştirip onlara ömür boyu unutmayacakları bayram harçlığını da veririz.

Dünyada ve ülkemizde barış ve kardeşliğin daim olduğu günler ve huzurlu gelecek dileğimle, Bayramınızı eş dost ve çocuklarınızla sağlık içinde geçirmenizi, her yeni günün ülkem için yeni ufuklar getirmesini diliyorum, saygılarımla.”

 

24.Haziran 2017

ÖZGÜN ÖKMEN

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve golhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.