Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort bodrum escort bayan Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort mecidiyeköy escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu veren siteler 2023 cardsthatgive.org virginiawinefestival.org/ deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Gölbaşı TEK İlkokul Müdür Yardımcısı Erdem Kumbaroğlu; “Günümüzde Eğitim Sisteminde Medya Okuryazarlığı”

GÖLBAŞI 14.06.2022 - 10:08, Güncelleme: 14.06.2022 - 10:08
 

Gölbaşı TEK İlkokul Müdür Yardımcısı Erdem Kumbaroğlu; “Günümüzde Eğitim Sisteminde Medya Okuryazarlığı”

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans çalışması yapan Gölbaşı TEK İlkokul Müdür Yardımcısı Erdem Kumbaroğlu ‘Günümüz Eğitim Sisteminde Medya Okuryazarlığı’ konulu tez ve proje hazırladı.

Eğitim sistemine girerek ders olarak müfredata dahil edilen Medya Okuryazarlığı dersinin; medyayı akıllıca ve etkin kullanmayı, bilginin doğru ve güvenirliliğinin yanı sıra verilen mesaj ve bilgiyi tartabilmeyi amaçlandığını belirten Kumbaroğlu “eğiticilerin yanı sıra anne baba ve ebeveynlerinde konu hakkında bilgi sahibi olması gerek” diyerek “Günümüz yaşam koşulları içinde “medya” hayatımızın vazgeçilmez bir alanını oluşturmaktadır. Artık insanların çevrimiçi olmadıkları her an kaybedilmiş bir zaman olarak düşünülmektedir. 19. yüzyılın başlarında gazete yayınları ile hayatımıza giren medya, 20. yüzyılda radyo ve televizyon yayınları ile hayatımızda daha büyük bir yer kaplamaya başlamıştır. Son elli yılda dünyada gelişen teknoloji ile hayatımız, tamamen dijital ortamın kapsama alanına girmiştir. Medyanın hayatımızda bu kadar yer edinmesi onu doğru kullanma adına da soru işaretlerini doğurmaktadır. Medyanın insanlara sunmuş olduğu dünya, gerçeğin kendisi olmaktan ziyade gerçeğin temsil biçimidir. Medya; mesajları kurgulanmış ve ekonomik, siyasal, sosyal, tarihsel ve estetik bağlamda meydana getirilmiş, iletileri ise değer ve ideoloji içeren bir kavramdır. Bu sebeple medya ileti ve mesajlarının doğru algılanması, eleştirel bir bakış açısı ile değerlendirilmesi ve medyayı etkin kullanma temelleri üzerine oturtulan “Medya Okuryazarlığı” öğretmekten çok öğrenme ve uygulama gerektiren bir alandır. Bütün bunlara ek olarak medya okuryazarı olmak; medyayı akıllıca ve etkili kullanabilmeyi, birçok kaynaktan gelen mesajların güvenirliliğini ölçebilmeyi ve tartabilmeyi gerekli kılarak, medyayı kullanan insanların temel beceri kazanması açısından oldukça önem taşımakta ve bu beceri Medya Okuryazarlığı eğitimi ile mümkün görülmektedir. Medya Okuryazarlığının iki temel noktası bulunmaktadır: Birincisi medyadaki içeriğe erişebilmek için teknolojiyi kullanabilme becerisi; ikincisi ise sunulan içeriği sadece anlamak değil aynı zamanda bu içeriği değerlendirebilme yeteneğidir. Bu amaçla dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde medya eğitimi ya da medya okuryazarlığı dersleri, çeşitli seviyelerde okullarda ders olarak okutulmaktadır. Bu dersler, ya doğrudan müfredata konmakta ya da müfredatta ilgili dersler içinde anlatılmaktadır. Ne şekilde okutulursa okutulsun, dersin ağırlıklı olarak uygulamaya dönük işlendiği, öğrencilerin eleştirel, katılımcı ve yaratıcı yönlerini geliştirici bir şekilde planlandığı görülmektedir. Dünyada Medya Okuryazarlığı eğitimi üzerine yapılan çalışmalar, Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmalara öncülük etmiştir. Yine de Medya Okuryazarlığı eğitiminin başlamasını sağlayan asıl adımlar, Türkiye’deki ilgili alan uzmanlarının eleştiri ve önerileri sonucu atılmaya başlanmıştır. Atılan bu adımlar sayesinde meydana gelen girişimler, medyada yer alan olumsuz modellere bağlı olarak okullarda şiddet oranlarında görülen artışların önüne geçilebilmesi gibi, mevcut bir gerçeklikten yola çıkılarak ve olumsuz bir durumu önlemeye yönelik zorunluluklar olarak değerlendirilmelidir. Nitekim devam eden senelerde yapılan çalışmalar ve incelemeler göstermiştir ki; öğrencilerin geneli zamanlarının büyük kısmını televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarıyla baş başa geçirmektedir. Gerek yayınlanan içeriğin denetimden uzak oluşu gerekse adı geçen içeriğe maruz kalan kitlenin yeterince eğitimli olmayışı olayın boyutlarının çok daha ciddi olduğunu gözler önüne sermiş ve yetkilileri bu konuda daha ciddi adımlar atmaya yöneltmiştir. Medya Okuryazarlığı Eğitimleri, her ne kadar çocukların medya kullanımında önemli bir yere sahip olsa da, asıl amaç okul kadar evdeki eğitiminde çok önemli olduğudur. Çocuklara Medya Okuryazarlığı bilincinin kazandırılabilmesi için okulda eğitimcilerin belli yeterlikte olmasının yanında, evde de ebeveynlerin Medya Okuryazarlığı konusunda belli seviyede bilgi sahibi olması önem taşımaktadır. Ailede anne ve babaların çocuklarını medyanın olumsuz etkilerinden koruyabilmeleri için, yasaklama gibi radikal kararlar almak yerine onlara medyayı doğru kullanabilmeleri yönünde rol model olmaları gerekmektedir. Ülkemizde Medya Okuryazarlığı Öğretimi konusunda yapılan çalışmalar neticesinde Medya Okuryazarlığı Dersi 31. 08. 2006 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu kararı ile seçmeli ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Dünya üzerinde Medya Okuryazarlığı Dersi öğretimi konusunda müstakil ve ilişkilendirilmiş olmak üzere iki temel yaklaşım bulunmaktadır. Ülkemizde, hâlihazırda bu ders müstakil yaklaşım esas alınarak okutulmaktadır. Çeşitli değişikliklerle bugüne kadar öğretimi devam eden Medya Okuryazarlığı dersine yönelik olarak en son 2014 yılında “Medya Okuryazarlığı Öğretim Materyali” isimli bir kitap yayınlanmıştır. Toplam 4 üniteden (Eğlencem Medya, Medyaya Soru Soruyorum, Önce Bir Düşüneyim, Benim Medyam) oluşan kitapta medyanın tanımı, özellikleri, günümüz medyası, ikna türleri ve özellikleri, medyayı okumak ve yazmak vb. konularla ilgili gerçek haber ortamlarından alınan yazılı ve görsel desenlerle donanmış ders içeriklerine ulaşmak mümkündür. Kısaca medya mesajlarının içeriğinin analizi şeklinde tanımlanan Medya Okuryazarlığı bir taraftan medyanın dayatmaya çalıştığı mesajları analiz edebilme diğer taraftan da yine medyayı kullanarak mesaj üretme ve yayınlama becerisidir. Medya Okuryazarlığı becerilerine sahip kişiler, şahıslarına sunulanı olduğu gibi kabul etmek yerine eleştirel düşünme sürecinden geçirirler ve internet gibi katılımcı kitle iletişim araçlarını kullanarak bilinçli mesaj oluşturabilirler. Gerek okullarımızda eğitimcilerimizin ve gerekse evde anne ve babalarımızın çocuklarımıza eğitim unsurlarının yanı sıra doğru rol model olarak medyayı olumlu yönde okuma ve yazmaları yönünde teşvik edici olmaları, gelecek nesillerin daha bilinçli ve sağlıklı büyümeleri yolunda atılacak en önemli adım olacaktır.” dedi
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans çalışması yapan Gölbaşı TEK İlkokul Müdür Yardımcısı Erdem Kumbaroğlu ‘Günümüz Eğitim Sisteminde Medya Okuryazarlığı’ konulu tez ve proje hazırladı.

Eğitim sistemine girerek ders olarak müfredata dahil edilen Medya Okuryazarlığı dersinin; medyayı akıllıca ve etkin kullanmayı, bilginin doğru ve güvenirliliğinin yanı sıra verilen mesaj ve bilgiyi tartabilmeyi amaçlandığını belirten Kumbaroğlu “eğiticilerin yanı sıra anne baba ve ebeveynlerinde konu hakkında bilgi sahibi olması gerek” diyerek “Günümüz yaşam koşulları içinde “medya” hayatımızın vazgeçilmez bir alanını oluşturmaktadır. Artık insanların çevrimiçi olmadıkları her an kaybedilmiş bir zaman olarak düşünülmektedir. 19. yüzyılın başlarında gazete yayınları ile hayatımıza giren medya, 20. yüzyılda radyo ve televizyon yayınları ile hayatımızda daha büyük bir yer kaplamaya başlamıştır. Son elli yılda dünyada gelişen teknoloji ile hayatımız, tamamen dijital ortamın kapsama alanına girmiştir. Medyanın hayatımızda bu kadar yer edinmesi onu doğru kullanma adına da soru işaretlerini doğurmaktadır. Medyanın insanlara sunmuş olduğu dünya, gerçeğin kendisi olmaktan ziyade gerçeğin temsil biçimidir. Medya; mesajları kurgulanmış ve ekonomik, siyasal, sosyal, tarihsel ve estetik bağlamda meydana getirilmiş, iletileri ise değer ve ideoloji içeren bir kavramdır. Bu sebeple medya ileti ve mesajlarının doğru algılanması, eleştirel bir bakış açısı ile değerlendirilmesi ve medyayı etkin kullanma temelleri üzerine oturtulan “Medya Okuryazarlığı” öğretmekten çok öğrenme ve uygulama gerektiren bir alandır. Bütün bunlara ek olarak medya okuryazarı olmak; medyayı akıllıca ve etkili kullanabilmeyi, birçok kaynaktan gelen mesajların güvenirliliğini ölçebilmeyi ve tartabilmeyi gerekli kılarak, medyayı kullanan insanların temel beceri kazanması açısından oldukça önem taşımakta ve bu beceri Medya Okuryazarlığı eğitimi ile mümkün görülmektedir. Medya Okuryazarlığının iki temel noktası bulunmaktadır: Birincisi medyadaki içeriğe erişebilmek için teknolojiyi kullanabilme becerisi; ikincisi ise sunulan içeriği sadece anlamak değil aynı zamanda bu içeriği değerlendirebilme yeteneğidir. Bu amaçla dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde medya eğitimi ya da medya okuryazarlığı dersleri, çeşitli seviyelerde okullarda ders olarak okutulmaktadır. Bu dersler, ya doğrudan müfredata konmakta ya da müfredatta ilgili dersler içinde anlatılmaktadır. Ne şekilde okutulursa okutulsun, dersin ağırlıklı olarak uygulamaya dönük işlendiği, öğrencilerin eleştirel, katılımcı ve yaratıcı yönlerini geliştirici bir şekilde planlandığı görülmektedir. Dünyada Medya Okuryazarlığı eğitimi üzerine yapılan çalışmalar, Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmalara öncülük etmiştir. Yine de Medya Okuryazarlığı eğitiminin başlamasını sağlayan asıl adımlar, Türkiye’deki ilgili alan uzmanlarının eleştiri ve önerileri sonucu atılmaya başlanmıştır. Atılan bu adımlar sayesinde meydana gelen girişimler, medyada yer alan olumsuz modellere bağlı olarak okullarda şiddet oranlarında görülen artışların önüne geçilebilmesi gibi, mevcut bir gerçeklikten yola çıkılarak ve olumsuz bir durumu önlemeye yönelik zorunluluklar olarak değerlendirilmelidir. Nitekim devam eden senelerde yapılan çalışmalar ve incelemeler göstermiştir ki; öğrencilerin geneli zamanlarının büyük kısmını televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarıyla baş başa geçirmektedir. Gerek yayınlanan içeriğin denetimden uzak oluşu gerekse adı geçen içeriğe maruz kalan kitlenin yeterince eğitimli olmayışı olayın boyutlarının çok daha ciddi olduğunu gözler önüne sermiş ve yetkilileri bu konuda daha ciddi adımlar atmaya yöneltmiştir. Medya Okuryazarlığı Eğitimleri, her ne kadar çocukların medya kullanımında önemli bir yere sahip olsa da, asıl amaç okul kadar evdeki eğitiminde çok önemli olduğudur. Çocuklara Medya Okuryazarlığı bilincinin kazandırılabilmesi için okulda eğitimcilerin belli yeterlikte olmasının yanında, evde de ebeveynlerin Medya Okuryazarlığı konusunda belli seviyede bilgi sahibi olması önem taşımaktadır. Ailede anne ve babaların çocuklarını medyanın olumsuz etkilerinden koruyabilmeleri için, yasaklama gibi radikal kararlar almak yerine onlara medyayı doğru kullanabilmeleri yönünde rol model olmaları gerekmektedir. Ülkemizde Medya Okuryazarlığı Öğretimi konusunda yapılan çalışmalar neticesinde Medya Okuryazarlığı Dersi 31. 08. 2006 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu kararı ile seçmeli ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Dünya üzerinde Medya Okuryazarlığı Dersi öğretimi konusunda müstakil ve ilişkilendirilmiş olmak üzere iki temel yaklaşım bulunmaktadır. Ülkemizde, hâlihazırda bu ders müstakil yaklaşım esas alınarak okutulmaktadır. Çeşitli değişikliklerle bugüne kadar öğretimi devam eden Medya Okuryazarlığı dersine yönelik olarak en son 2014 yılında “Medya Okuryazarlığı Öğretim Materyali” isimli bir kitap yayınlanmıştır. Toplam 4 üniteden (Eğlencem Medya, Medyaya Soru Soruyorum, Önce Bir Düşüneyim, Benim Medyam) oluşan kitapta medyanın tanımı, özellikleri, günümüz medyası, ikna türleri ve özellikleri, medyayı okumak ve yazmak vb. konularla ilgili gerçek haber ortamlarından alınan yazılı ve görsel desenlerle donanmış ders içeriklerine ulaşmak mümkündür. Kısaca medya mesajlarının içeriğinin analizi şeklinde tanımlanan Medya Okuryazarlığı bir taraftan medyanın dayatmaya çalıştığı mesajları analiz edebilme diğer taraftan da yine medyayı kullanarak mesaj üretme ve yayınlama becerisidir. Medya Okuryazarlığı becerilerine sahip kişiler, şahıslarına sunulanı olduğu gibi kabul etmek yerine eleştirel düşünme sürecinden geçirirler ve internet gibi katılımcı kitle iletişim araçlarını kullanarak bilinçli mesaj oluşturabilirler. Gerek okullarımızda eğitimcilerimizin ve gerekse evde anne ve babalarımızın çocuklarımıza eğitim unsurlarının yanı sıra doğru rol model olarak medyayı olumlu yönde okuma ve yazmaları yönünde teşvik edici olmaları, gelecek nesillerin daha bilinçli ve sağlıklı büyümeleri yolunda atılacak en önemli adım olacaktır.” dedi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve golhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.