Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort bodrum escort bayan Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort mecidiyeköy escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu veren siteler 2023 cardsthatgive.org virginiawinefestival.org/ deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

AVUKATINIZ DİYOR Kİ... Sema Aka

GÖLBAŞI (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.01.2021 - 12:48, Güncelleme: 26.01.2021 - 12:48
 

AVUKATINIZ DİYOR Kİ... Sema Aka

Uyuşturucu kullanma suçu cezası ve uyuşturucu ticareti suçu cezası...

Bugünkü makalemizde uyuşturucu kullanma suçu ile uyuşturucu ticareti suçunu açıklamaya çalışacağız. Uyuşturucu imal ve ticareti TCK m.188 de düzenlenmiştir. Maddeyi özetleyecek olursak uyuşturucu imal veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Madde gerekçesinde, üçüncü fıkrada uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretine ilişkin eylemlerin ayrı bir suç olarak tanımlandığı belirtilmiştir. Buna göre uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içerisinde satışı, satışa arzı, başkasına verilmesi, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ya da bulundurulması, uyuşturucu madde imal, ithal ya da ihraç etme suçlarını düzenleyen bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. TCK “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş olup, bu fıkranın gerekçesinde de; izlenen suç politikası gereği uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak değil, kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak fiilleri suç olarak kabul edilmiştir. Fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturacağının belirlenmesinde etkin rol oynayan husus, sanığın amacıdır. Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Yani, bu halde suçun cezası 3 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasıdır. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ;kullanmamakla birlikte kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi ,belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetim serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmak zorundadır. Denetim serbestlik tedbirine tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Kişi tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde etkin pişmanlıktan yararlanmışsa ,davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur. Bu iki madde arasındaki farkları öğreti ve kabul görmüş ölçütlere göre Yargıtay kararları ışığında değerlendirecek olursak fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturacağının belirlenmesinde etkin rol oynayan husus failin maksadıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2012/10-1334K.2013/1335 22.10.2013 tarihli kararı bu iki maddenin uygulamada hangi kriterlere göre ayrılacağını çok açık bir şekilde belirtmiştir. Yargıtay kararlarına göre 3 önemli kriter vardır: 1) Failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma ya da devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içerisine girip girmediği araştırılmalıdır. 2) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ile uyuşturucu madde ticareti açısından bir diğer kriter , yakalanan uyuşturucu maddenin miktarıdır. Sanığın kişisel ihtiyaç sınırını aşacak miktarda uyuşturucu madde bulundurması, uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım amacı dışında bulundurduğunun göstergesidir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, örneğin, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Buna göre yıllık kullanım miktarının üzerinde uyuşturucu madde bulunduran sanığın, uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğu kabul edilmektedir. 3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin sanık tarafından bulundurulduğu yer ve bulunduruluş şekli de suç vasfının tespiti açısından önemli ölçütlerden biridir. . Şahsi kullanımı için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin evinde veya işyerinde bulundurmaktadır. Uyuşturucu maddenin çok sayıda ve özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde bulunması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartı sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer veya yakınında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirti olacaktır Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” şeklinde, Latincede ise “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Tabi ki her durumun kendine has özellikleri bulunmakta olup konu ile ilgili büromuzdan detaylı bilgi alabilirsiniz.
Uyuşturucu kullanma suçu cezası ve uyuşturucu ticareti suçu cezası...

Bugünkü makalemizde uyuşturucu kullanma suçu ile uyuşturucu ticareti suçunu açıklamaya çalışacağız. Uyuşturucu imal ve ticareti TCK m.188 de düzenlenmiştir. Maddeyi özetleyecek olursak uyuşturucu imal veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Madde gerekçesinde, üçüncü fıkrada uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretine ilişkin eylemlerin ayrı bir suç olarak tanımlandığı belirtilmiştir. Buna göre uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içerisinde satışı, satışa arzı, başkasına verilmesi, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ya da bulundurulması, uyuşturucu madde imal, ithal ya da ihraç etme suçlarını düzenleyen bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. TCK “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş olup, bu fıkranın gerekçesinde de; izlenen suç politikası gereği uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak değil, kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak fiilleri suç olarak kabul edilmiştir.

Fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturacağının belirlenmesinde etkin rol oynayan husus, sanığın amacıdır.

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Yani, bu halde suçun cezası 3 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasıdır. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ;kullanmamakla birlikte kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi ,belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetim serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmak zorundadır. Denetim serbestlik tedbirine tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Kişi tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde etkin pişmanlıktan yararlanmışsa ,davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur.

Bu iki madde arasındaki farkları öğreti ve kabul görmüş ölçütlere göre Yargıtay kararları ışığında değerlendirecek olursak fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturacağının belirlenmesinde etkin rol oynayan husus failin maksadıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2012/10-1334K.2013/1335 22.10.2013 tarihli kararı bu iki maddenin uygulamada hangi kriterlere göre ayrılacağını çok açık bir şekilde belirtmiştir. Yargıtay kararlarına göre 3 önemli kriter vardır:

1) Failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma ya da devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içerisine girip girmediği araştırılmalıdır.

2) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ile uyuşturucu madde ticareti açısından bir diğer kriter , yakalanan uyuşturucu maddenin miktarıdır. Sanığın kişisel ihtiyaç sınırını aşacak miktarda uyuşturucu madde bulundurması, uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım amacı dışında bulundurduğunun göstergesidir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, örneğin, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Buna göre yıllık kullanım miktarının üzerinde uyuşturucu madde bulunduran sanığın, uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğu kabul edilmektedir.

3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin sanık tarafından bulundurulduğu yer ve bulunduruluş şekli de suç vasfının tespiti açısından önemli ölçütlerden biridir. . Şahsi kullanımı için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin evinde veya işyerinde bulundurmaktadır. Uyuşturucu maddenin çok sayıda ve özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde bulunması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartı sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer veya yakınında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirti olacaktır

Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” şeklinde, Latincede ise “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Tabi ki her durumun kendine has özellikleri bulunmakta olup konu ile ilgili büromuzdan detaylı bilgi alabilirsiniz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve golhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.