Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort bodrum escort bayan Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort mecidiyeköy escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu veren siteler 2023 cardsthatgive.org virginiawinefestival.org/ deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

AVUKATINIZ DİYOR Kİ... SEMA AKA

GÖLBAŞI 09.09.2022 - 15:51, Güncelleme: 09.09.2022 - 15:51
 

AVUKATINIZ DİYOR Kİ... SEMA AKA

Evlilikte Kişisel Mallar ve Takılar

Türk Medeni Kanunu gereğince evlilikte yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu sistemde evlilik içinde edinilen tüm mallar üzerinde eşlerin yarı yarıya hakları bulunmaktadır. Ancak eşlerin kişisel malları mal rejimi sistemi dışındadır. Bu nedenle edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği boşanma sürecinde eşler, kişisel mallar üzerinde hak iddia edemezler. Kişisel malları kısaca açıklayalım:  Eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşya o eşin kişisel malıdır. Giysiler, erkeğin traş makinası gibi tamamen bireysel kullanıma tahsisli eşyalar eşlerin her birinin kişisel malıdır. Evlilik tarihinden önce eşlerin sahip olduğu mallar eşlerin kişisel malıdır. Evlilik içinde miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanım yolu ile elde edilen mallar eşlerin kişisel mallarıdır.  Kişisel malların yerine geçen mallar da kişisel maldır. Örneğin, eşlerden birinin evlilik öncesi sahip olduğu araba o eşin kişisel maldır. Arabanın satışı ile aynı bedelle yeni araba alınırsa o araba da kişisel mal yerine geçen maldır ve kişisel mal olmaya devam eder. Daha pahalı araba alınması halinde, önceki araba değeri kadar yeni araba içinde kişisel mal bulunmaktadır. Evlilik sonrasında miras kalan ev eşin kişisel malıdır. Miras kalan memleketteki evin satılması ile alınan ev kişisel malın yerine geçen maldır ve kişisel mal olmaya devam eder. Ancak o evin satılması ve üzerine para eklenerek yeni bir ev alınması halinde ev kısmen edinilmiş mal olacaktır. Bir örnekle açıklarsak, miras kalan ev 20 TL.’ye satılıp, 100 TL.ye yeni ev alındığında, evin her zamanki değerinin %20’si eşin kişisel malı olmaya devam edecektir. Evin %80’i ise eşlerin edinilmiş malıdır ve her eşin yarı yarıya hakkı bulunmaktadır. Miras kalan evin satılmayıp, evlilik bütçesinden tadilat yapıldığı durumda da evin artan değeri edinilmiş maldır. Örneğin miras kalan evin çerçevelerinin değiştirildiği, parke yapıldığı, doğalgaz döşenip, kombi sistemi kurularak kaloriferli hale getirildiği durumda evin değeri artmıştır. Yine basit hesapla örneğimizi açıklarsak evin tadilat öncesi değeri 75 TL iken, tadilat sonrası 100 TL. değere ulaşmışsa, evin her zamanki değerinin %75’i miras kalan eşin kişisel malı olmaya devam edecektir. Evin %25’i ise edinilmiş maldır ve her eşin yarı yarıya hakkı bulunmaktadır. Bağış yolu ile bir eşe verilen mal kişisel malıdır. Hediyeler de bağış olarak değerlendirilmektedir. Evlilik sırasında geline takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı niteliğini kazanır. Bu nedenle boşanma sürecinde düğünde takıların hangi tarafça takıldığına göre hediyelerin paylaşılacağı düşüncesi yanlıştır. Çünkü hediye verilmekle/takı takılmakla kadının kişisel malı olmuştur ve evlilik malı olarak paylaşılamaz. Genelde boşanma davalarında kadın, takılarının satılmış olduğunu ileri sürerek bedelini istemektedir. Erkek ise takıların düğün masrafları için satıldığı, evin ihtiyaçları için harcandığı, ya da bir malın alınmasında kullanıldığını ileri sürmektedir. Gerçekte eşler aile bütçesinde güçleri oranında katılırlar. Ancak aile bütçesine katılım eşlerin kendi rızası ile olmalıdır. Evlilik içinde bir borcun ödenmesi, bir malın alınması düğün masraflarının karşılanması gibi sebeplerle kadının takılarının bozdurulması halinde, kadının takılarını evlilik bütçesine verme amacı araştırılmalıdır. Serbest iradesi ile takılarını iade edilmemek üzere aile bütçesine, eşe bağış olarak vermiş olması halinde artık o takılar veya bedeli geri istenemeyecektir. Kadının takılarını verirken bağış iradesi yoksa, takı bedelini geri isteme hakkı doğacaktır. Genellikle “şimdi altınları satalım, sonra yine alırız” mantığı ile hareket edilmektedir. Bu durum kanıtlandığında takı bedeli kişisel mal olarak evlilik malları içinde yer almaya devam eder. Takılar bir mal için kullanılmışsa, yukarıda miras kalan ev örneklerinde olduğu gibi o malın satın alındığı tarihteki bedeli içinde, takılar değeri kadar kadının kişisel malı bulunmaktadır. Eşlerden birinin aldığı piyango biletine çıkan ikramiye eşin kişisel malı değildir. Çünkü eş piyango bileti parasını evlilik bütçesinden karşılamıştır. Eşlerden birinin aldığı kıdem tazminatı evlilik içindeki çalışmasını içerdiği ölçüde edinilmiş maldır. Kişisel mal değildir. Manevi tazminat alacakları kişisel maldır. Bu noktada manevi zararın kişinin bizzat kendisine ilişkin olduğu düşünüldüğünde, diğer eşin bu üzüntünün tazmini anlamına gelen tazminat üzerinde hakkı olmayacağı açıktır. Eğer aynı olay nedeni ile diğer eş de manevi zarar görmüşse, esasen kendi manevi zararının tazmin edilmesini istemiş olmalıdır. Evliliğin sona ermesi halinde mal rejimi tasfiye edilirken, kişisel mallar tasfiye dışında bırakılır. Dava sürecinde hesaplamalar bilirkişiler tarafından yapılır.
Evlilikte Kişisel Mallar ve Takılar

Türk Medeni Kanunu gereğince evlilikte yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu sistemde evlilik içinde edinilen tüm mallar üzerinde eşlerin yarı yarıya hakları bulunmaktadır. Ancak eşlerin kişisel malları mal rejimi sistemi dışındadır. Bu nedenle edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği boşanma sürecinde eşler, kişisel mallar üzerinde hak iddia edemezler.

Kişisel malları kısaca açıklayalım:  Eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşya o eşin kişisel malıdır. Giysiler, erkeğin traş makinası gibi tamamen bireysel kullanıma tahsisli eşyalar eşlerin her birinin kişisel malıdır. Evlilik tarihinden önce eşlerin sahip olduğu mallar eşlerin kişisel malıdır. Evlilik içinde miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanım yolu ile elde edilen mallar eşlerin kişisel mallarıdır.  Kişisel malların yerine geçen mallar da kişisel maldır. Örneğin, eşlerden birinin evlilik öncesi sahip olduğu araba o eşin kişisel maldır. Arabanın satışı ile aynı bedelle yeni araba alınırsa o araba da kişisel mal yerine geçen maldır ve kişisel mal olmaya devam eder. Daha pahalı araba alınması halinde, önceki araba değeri kadar yeni araba içinde kişisel mal bulunmaktadır. Evlilik sonrasında miras kalan ev eşin kişisel malıdır. Miras kalan memleketteki evin satılması ile alınan ev kişisel malın yerine geçen maldır ve kişisel mal olmaya devam eder. Ancak o evin satılması ve üzerine para eklenerek yeni bir ev alınması halinde ev kısmen edinilmiş mal olacaktır. Bir örnekle açıklarsak, miras kalan ev 20 TL.’ye satılıp, 100 TL.ye yeni ev alındığında, evin her zamanki değerinin %20’si eşin kişisel malı olmaya devam edecektir. Evin %80’i ise eşlerin edinilmiş malıdır ve her eşin yarı yarıya hakkı bulunmaktadır.
Miras kalan evin satılmayıp, evlilik bütçesinden tadilat yapıldığı durumda da evin artan değeri edinilmiş maldır. Örneğin miras kalan evin çerçevelerinin değiştirildiği, parke yapıldığı, doğalgaz döşenip, kombi sistemi kurularak kaloriferli hale getirildiği durumda evin değeri artmıştır. Yine basit hesapla örneğimizi açıklarsak evin tadilat öncesi değeri 75 TL iken, tadilat sonrası 100 TL. değere ulaşmışsa, evin her zamanki değerinin %75’i miras kalan eşin kişisel malı olmaya devam edecektir. Evin %25’i ise edinilmiş maldır ve her eşin yarı yarıya hakkı bulunmaktadır. Bağış yolu ile bir eşe verilen mal kişisel malıdır. Hediyeler de bağış
olarak değerlendirilmektedir. Evlilik sırasında geline takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı niteliğini kazanır. Bu nedenle boşanma sürecinde düğünde takıların hangi tarafça takıldığına göre hediyelerin paylaşılacağı düşüncesi yanlıştır. Çünkü hediye verilmekle/takı takılmakla kadının kişisel malı olmuştur ve evlilik malı olarak paylaşılamaz.
Genelde boşanma davalarında kadın, takılarının satılmış olduğunu ileri sürerek bedelini istemektedir. Erkek ise takıların düğün masrafları için satıldığı, evin ihtiyaçları için harcandığı, ya da bir malın alınmasında kullanıldığını ileri sürmektedir.
Gerçekte eşler aile bütçesinde güçleri oranında katılırlar. Ancak aile bütçesine katılım eşlerin kendi rızası ile olmalıdır. Evlilik içinde bir borcun ödenmesi, bir malın alınması düğün masraflarının karşılanması gibi sebeplerle kadının takılarının bozdurulması halinde,
kadının takılarını evlilik bütçesine verme amacı araştırılmalıdır. Serbest iradesi ile takılarını iade edilmemek üzere aile bütçesine, eşe bağış olarak vermiş olması halinde artık o takılar veya bedeli geri istenemeyecektir. Kadının takılarını verirken bağış iradesi yoksa, takı bedelini geri isteme hakkı doğacaktır. Genellikle “şimdi altınları satalım, sonra yine alırız” mantığı ile hareket edilmektedir. Bu durum kanıtlandığında takı bedeli kişisel mal olarak
evlilik malları içinde yer almaya devam eder.
Takılar bir mal için kullanılmışsa, yukarıda miras kalan ev örneklerinde olduğu gibi o malın satın alındığı tarihteki bedeli içinde, takılar değeri kadar kadının kişisel malı bulunmaktadır.
Eşlerden birinin aldığı piyango biletine çıkan ikramiye eşin kişisel malı değildir. Çünkü eş piyango bileti parasını evlilik bütçesinden karşılamıştır.
Eşlerden birinin aldığı kıdem tazminatı evlilik içindeki çalışmasını içerdiği ölçüde edinilmiş maldır. Kişisel mal değildir.
Manevi tazminat alacakları kişisel maldır. Bu noktada manevi zararın kişinin bizzat kendisine ilişkin olduğu düşünüldüğünde, diğer eşin bu üzüntünün tazmini anlamına gelen tazminat üzerinde hakkı olmayacağı açıktır. Eğer aynı olay nedeni ile diğer eş de manevi zarar görmüşse, esasen kendi manevi zararının tazmin edilmesini istemiş olmalıdır.
Evliliğin sona ermesi halinde mal rejimi tasfiye edilirken, kişisel mallar tasfiye dışında bırakılır. Dava sürecinde hesaplamalar bilirkişiler tarafından yapılır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve golhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.