Genç… Dinamik… Bilgili… Babadan tecrübeli….

İki dönem Gölbaşı Belediye Başkanlığı yapan Gölbaşı siyasetinin duayen isimlerinden Mümtaz Sarıtaş’ın, oğlu Orhan Sarıtaş başkanlığa hazırlanıyor. İnşaat Yüksek Mühendisi ve Gölbaşı'nda Kronos Otel gibi yatırımları bulunan Orhan Sarıtaş AK Parti’den Gölbaşı Belediye Başkan adaylığı için yeniden siyasi arenaya çıktı. 2014 yerel seçimlerinde de aday adayı olan Sarıtaş "Ülkemiz yeni döneme çok çetin şartlar altında giriyor. Ekonomik ve sosyal zorluklar misli ile arttı. Sayın Cumhurbaşkanımızın esaslarını kurduğu sosyal belediyecilik anlayışı halkımızın bütünlüğünü ve bir olmasını sağlamak için çok büyük önem arz ediyor. Bundan sonra yapılacak projelerin geri dönüşünün hem ekonomik olarak hem de halkımızın sosyal değerlerini arttırmak açısından kıymeti artmış durumda. Çok çalışmak, birlikte çalışmak, kaynakları doğru yönetmek, tasarruf kanalları açmak ve geleceğe emin adımlarla ilerlemek zorundayız" diyerek şunları söyledi.  “2014’le 2018 arasında uzun bir dört yıl geçti. Beş yıl öncesinin siyasi konjektörü ile bu günlerin gündemi arasında büyük bir farklılık var. Ülkemizin dış siyasette yaşadığı sorunlar, her geçen gün katlayarak artıyor. Bununla beraber ülkemiz ekonomik olarak abluka altına alınmış durumda. Ekonomik ve sosyal hayat şartları gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu zorlukların olması bizim kısa dönemde vatandaş olarak değiştirebileceğimiz olgular değil. Ancak değiştirebileceğimiz şeyler yok mu? Tabi ki de var. Her birimiz vatandaş olarak geleceğimizi tayin edebiliriz. Allah’ın bize verdiği aklı ve mantığı en doğruyu tespit etmek için kullanabiliriz. Vicdanımızdan gelen iç sese kulak vererek, kısa vadeli menfaat kazançları yerine orta ve uzun vadeli toplumsal kazançlara odaklanabiliriz. İşte tam bu noktada yaklaşan yerel seçimler hem Türkiye için hem de Ankara için kritik önem kazanıyor. Ama ben bir Gölbaşılı olarak önce Gölbaşı halkının refahını, kazancını, huzurunu ve sosyal bütünleşmesini düşünürüm. GÖLBAŞI’NA HİZMET ETMİŞ BİR AİLEDEN GELİYORUM Neden mi? Çünkü benim ailem Gölbaşı’nın kurucu ailelerinden. 1950’lerde dedem Paşa Mehmet Sarıtaş Gölbaşı’nın ilk esnaflarından. Gölbaşı hane hane sayılırken dedemin oteli, kasabı, marketi ve lokantası vardı. Yani o dönem içinde Gölbaşı’na parasını, hayatını, bahtını ve en önemlisi de ondan sonra gelecek nesilleri yani bizleri bu güzel ilçeye bağladı. Ardından babam Mümtaz Sarıtaş daha Gölbaşı küçücük bir beldeyken halkın büyük desteği ile 1973 – 1977 yıllarında belediye başkan vekilliği, 1977-1980 ve 1984-1989'da ise iki defa belediye başkanlığına seçildi. O dönemin maddi imkânlarının şimdi ki gibi olmadığı malumunuz. Hem belediyenin maddi imkânları yoktu hem de yasalar yerel belediyeler için çok kısıtlıydı. Ama o imkânsızlıklara ve sayısız zorluklara rağmen içme suyunun merkeze getirilmesi, kanalizasyon sisteminin yapılması, mülkiyet sorunun çözülmesi, tüm ana caddelerin açılması, sağlık ocağının yapılması ve HASVAK Hastanesi’nin tesisi gibi kritik alt ve üst yapı sorunlarını çözdü. Orda durdu mu? Durmadı. Gölbaşılı Ankara’ya gidemezken 18 adet otobüs alarak Gölbaşılının ulaşım sorununu çözdü. Gölbaşı gençliği 80’li yılların siyasi karamsarlığı içinde ikiye bölünmüşken, bu gençliği birleştirmek için Gölbaşı Spor Kulübü’nü kurdu. Halen kullanılan iki pazar yeri tesisi ve kurulumunu yaptı. O dönemlerde belediyeler çalışanlarına maaş ödeyemezken, Gölbaşı Belediyesi her ay personeline düzenli maaşını ödüyordu. Görevi bırakırken belediyenin bir kuruş borcu yoktu. Kısacası Gölbaşı’nın bir ferdi olarak Gölbaşılıya hizmet etmek için sayısız mücadele verdi ve Allah’a şükürler olsun muaffak oldu. YATIRIM VE GELECEĞİM GÖLBAŞI’NDA Ardından Sarıtaş Ailesi’nin son nesil ferdi olarak eğitim için gittiğim yurtdışından döndükten sonra Gölbaşı dışında hiçbir yere yatırım yapmayıp sadece Gölbaşı’na istihdam sağlamayı düşünerek bütün yatırımlarımı Gölbaşı’na yaptım. Kronos Otel’in altı yıl önce inşasını tamamladım ve halende profesyonel yöneticiliğini yapmaktayım. Tesisimiz her geçen gün cirosunu arttırarak büyümekte. Sarfiyat malzemesi fiyatlarındaki artışlara rağmen maliyetlerimizi sabitledik ve iş artışımızı her yıl baki kıldık. Turizm alanında Gölbaşı’nın adını sadece Ankaralıya değil, yurt dışından gelen sayısız yabancı turistlere de duyurduk, yabancı misafirlerimizle ileriye dönük sağlam dostluklar kurduk. Gölbaşı’ndaki sanayicimizin ihtiyaçlarına yönelik konaklama imkanları sağlayarak güzel bir B2B iş modeli sağladık. Tabii bunlar bir anda olmadı. Esnaf bir dedenin torunu, Gölbaşı’na iki dönem belediye başkanlığı yapmış bir babanın oğlu, iyi bir eğitim yapmış ve yapmaya devam eden, genç, dinamik, sürekli işin başında ve en önemlisi de tecrübeye ve tavsiyeye kulak veren Gölbaşılı bir iş adamıyım. ALDIĞIM EĞİTİM YAŞADIĞIM TECRÜBELERİ GÖLBAŞI İÇİN KULLANMAK İSTİYORUM Eğitim hayatıma ilk olarak ODTÜ Koleji'nde başladım. Kolejden mezun olduktan sonra yurt dışı eğitim sınavlarını kazarak Amerika’daki en iyi 10 İnşaat mühendisliği fakültesinden biri olan Purdue University İnşaat Fakültesi’ne girdim. Fakülteyi bitirdikten sonra yüksek lisans sınavlarında başarılı olarak İnşaat Mühendisliği Zemin Mekaniği Bölümü’nde master yapmaya başladım. Master’da bitirdikten sonra artık benim için önümde iki yol vardı. Jeoloji Mühendisliği hocalarımdan Terry West kalmamı ve doktoraya devam etmemi istiyordu. Ben ise memleketime dönerek hem aileme hem Gölbaşı’na hem de genel olarak ülkeme faydalı ve yararlı bir birey olmak istiyordum. Nihayetinde dönmeye karar verdim, arkama hiç bakmadım ve her zamanda iyi ki dönmüşüm diyorum. Çünkü bu ülkenin ve milletin değerleri, ruhu, maneviyatı, teveccühü, çalışkanlığı, cesareti, memleket sevgisi, ata sevgisi ve dava inancı hiçbir millette yok. Ardından genç bir mühendis olarak Gölbaşı’nda ilk inşaatımı yaparken şunu anladım. Mühendislik sizi projelendirme, analitik düşünme, sorun çözme, planlama gibi özelliklere hâkim kılabilir ama bu bir iş adamına ve bir yöneticiye yeterli olmaz. Bir yönetici bir işin gelir – gider dengesini, bir işin karlı bir yatırım olup olmadığını, nasıl pazarlanması gerektiğini ve doğal olarak hedef kitlesini iyi seçmelidir. Bu yeterli mi? Yeterli değil; Aynı zaman da insan yönetimi, işlerin ve kaynakların sevk idaresini, yapılan işlerin kalite kontrolünü de iyi bilmelidir ki gereksiz icraatlara girmesin. İşte bu nedenle askerlik görevimi yaptıktan sonra Bilkent Universitesi’nde işletme üzerine ikinci mastırımı yaptım.  Daha sonra “öğrenmenin sınırı yoktur” dedim ve doktoraya başladım. Bu öğretim hayatı bana ülkemi ve dünyayı tanımamda çok faydalı oldu ve İngilizce ve Almanca olarak iki lisan öğrendim. Ancak dedem ve babamdan aldığım hayat dersleri hepsinin ötesinde çalışkan, azimli, disiplinli ve prensipli olmayı bana öğretti. Sosyal hayat içinde meslektaşlarımın görüş ve çalışmalarını anlamak için çeşitli derneklere üye oldum ve aktif olarak çalıştım. Türkiye Genç İş Adamları Derneği’nde uluslararası ilişkiler komisyonunun Ankara kurucu üyeliğini yaptım. Mısır’dan Kazakistan’a, İngiltere’den Fransa’ya Avrupa Genç İş Adamları Derneği Federasyonu çatısı altında bulunan ve ona müdahil derneklerle birlikte AB Parlamentosu’nda iş adamlarının sorunları çözme konusunda birçok görüşmelerde bulundum. Parlamento ilişkiler komisyonunda parlamenterle ilgili birçok sorunları çözme yolunda hizmetlerde bulundum. Türkiye Sanayiciler ve İş Adamları Vakfı Turizm Komisyonu’nda görev yaptım. Aynı zamanda turizm derneklerinden ATİD ve SKAL Ankara üyesiyim. Sonuç olarak ülkemdeki ve bölgemdeki sivil toplum kuruluşlarının büyük Türkiye vizyonunda ki önemini anladım. AK PARTİ’DEN ADAY ADAYIYIM Evet, 2014’den 2018’e dört uzun yıl geçti. Beş yıl önce dedem ve babamdan gördüğüm görev bilinciyle Gölbaşı’na Gölbaşı için hem ticari hem sosyal hem de siyasi olarak taşın altına elini değil tüm benliğini koyan bir Gölbaşılı olarak Ak Parti ‘den belediye başkanlığı için aday adayı oldum. O dönemin şartları içinde halkın teveccühü ve partinin takdiri mevcut belediye başkanı Sayın Fatih Duruay’dan yana oldu. Allaha şükürler olsun ki; partimiz seçimleri kazandı. Bu beş yıl boyunca Sayın Fatih Duruay‘ın çeşitli hizmetleri oldu ve bir Gölbaşılı ve partili olarak ta kendisine teşekkür ediyorum. Ancak 2019 ile 2023 arası ülkemiz çok çetin şartlara giriyor. Hem ekonomik hem de sosyal olarak zorluklarımız misliyle arttı. Yeni dönemimizde iş bitirme özelliği ön planda olan yöneticilere acil ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanımızın esaslarını kurduğu sosyal belediyecilik anlayışı halkımızın bütünlüğünü ve bir olmasını sağlamak için çok büyük önem arz ediyor. Bundan sonra yapılacak projelerin geri dönüşünün hem ekonomik olarak hem de halkımızın sosyal değerlerini arttırmak açısından kıymeti artmış durumda. Çok çalışmak, birlikte çalışmak, kaynakları doğru yönetmek, tasarruf kanalları açmak ve geleceğe emin adımlarla ilerlemek dışında millet olarak başka şansımız yok. Bu açıdan bizim Gölbaşılılar olarak kaybedecek bir dakikamız yok. Gölbaşı’nı markalaştırmak, turizmi geliştirmek, Gölbaşı’ndaki sanayicilerimize Gölbaşı’nın iç ekonomik girdilerine katkı sağlayacak projeler üretmemiz esastır. Bunları yapmak içinde hem eğitim olarak hem ticari olarak vasıflarımı tecrübeyle harmanlamaya çalıştım. Halkımızın teveccühü partimizin takdiri olduğu sürece Gölbaşı’nın değişen, gelişen, markalaşan yüzü olmaya adayım. Gölbaşı için çok çalışıp Gölbaşı’nı Ankara ‘nın parlayan yıldızı yapmak için tekrar Ak Parti’den belediye başkanlığı için aday adayıyım” dedi.