Başkan Duruay, televizyon canlı yayınına konuk oldu

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ile birlikte programa katılan Başkan Duruay, Çetin Altan'ın Mogan Gölü'nün temizlenmesi ile ilgili sorularını yanıtladı. "Gölün temizlenmesi kahvaltı sırasında kararlaştırıldı" Mogan Gölü'nün temizliğinin bir kahvaltı sofrasında kararlaştırıldığını ifade eden Duruay, şöyle anlattı; '' 2014 yılının Eylül ayında, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, dönemin Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile gölde yaptığımız kahvaltı sırasında gölün temizlenmesiyle ilgili istişarede bulunduk. Kahvaltı sofrasında mutabakata varınca bunu resmiyete dökerek bir anlaşma imzaladık. Anlaşma gereği görev dağılımı yaparak gölün temizlenme aşamasına geçildi.'' "Yerli ve modern bir temizleme işlemi"   Haliç'in temizlenmesini örnek göstererek daha yerli ve modern bir temizleme işleminin yürütüldüğünü belirten Duruay,temizleme işlemini şöyle özetledi: '' Asıl temizliği yapan "İmbat" adlı gemi. İmbat'ın arkasında küçük bir gemi daha var. O kıyılara yanaşarak kıyılardaki çamuru ortaya atıyor. İmbat gemisi  o çamuru alıp şantiyeye gönderiyor.Şantiyeye gönderilen, yüzde 95 oranında içinde su bulunan çamur süzülüyor ve berraklaşan su tekrar göle veriliyor.''    "Derelerin ıslah edilmesi lazım" Gölün temizlendikten sonra berrak kalabilmesi için derelerin ıslah edilmesi ve atık suların, maddelerin atılmaması gerektiğini belirten Duruay şunları kaydetti; '' Derelerin ıslah çalışmaları için ihaleler yapıyoruz. Sukesen Deresi'nin ihalesinde mutabakata vardık. 2018 yatırımlarımızın içinde derelerin ıslah çalışmaları yer alacak.''   "Bu projeyi doğayı korumak adına hayata geçirdik" Başkan Duruay, gölün temizlenmesi işleminin doğayı korumak adına yapıldığının altını çizerek şunları söyledi: '' Proje, çevreciler ve sivil toplum örgütleri tarafından herhangi bir şikayet almadı veya protesto edilmedi. Çünkü, biz bu projeyi doğayı korumak adına hayata geçirdik. Ekolojik dengenin bozulması demek Gölbaşı'nın doğal güzelliğinin bozulması demektir.'' "Mogan Gölü, Gölbaşı için bir değerdir" Kentleşme ile birlikte gölün daha çok kirlendiğini ifade eden Duruay bir örnek ile sözünü şöyle destekledi: '' Osmanlı Devleti'nde Haliç'in etrafına ev yapmak yasakmış. Tabii, burada öyle bir hüküm geçerli olsaydı göl daha az kirlenebilirdi. Fakat geç kalınmış sayılmaz. Gölün temiz tutulması için vatandaşlarımızla ayrıca toplantılar yapıyoruz. Mogan Gölü'nün Gölbaşı için bir değer olduğunu unutturmuyoruz.''