Özgün Ökmen Köşe Yazısı

Sevgili okurlarım, Dünyada modern toplumlar çalışanların ve emeklilerinin yılda birkaç kez tatil yapmasını özellikle teşvik ediyor ve maddi anlamda da destekliyor. Böylece üretime, verimliliğe ve toplumun mutluluğuna, bu durum katkı yapıyor. Hal böyle iken bizde her geçen gün daha da artan hayat pahalılığı toplumu her bakımdan olumsuz etkilemeye devam ediyor. Günlük temel ihtiyaçlarına bile ulaşamayan vatandaş tatili aklına  getirmediği gibi, belli ki büyük sıkıntı çekiyor. Konunun uzmanları derinleşen yoksulluğun insanları mutsuz hissettirdiğini söylüyor.

Türkiye’de her geçen gün artan hayat pahalılığı karşısında yurttaşların kendilerini çaresiz ve mutsuz hissettikleri ve bu durumun da sokağa yansımaya başladığı görülüyor. İnsan psikolojisi, temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı bir ortamdan yaşantının olumsuz etkilendiği günümüz şartlarında hesap yaparken, İnsanlar öğün atlayayım kâr edeyim  diye düşünmeye başladı. Öğrenciler arasında ise,  bu durum çok daha yaygın. Varın gerisini siz hesaplayın artık.

Uzmanlar tarafından toplumun ruh sağlığının bozuk olmasının başlıca nedeni, temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmesi olarak gösteriliyor. Bu durum insan psikolojisini ciddi anlamda da olumsuz etkileyen bir durum!  İnsanlar yoksullaştıkça kendilerini mutsuz hissediyor. Aynı zamanda çaresiz hissettiklerini söyleyenlerin sayısı çok yaygın. 

Böylece, artan hayat pahalılığı karşısında özellikle gençlerin mutlu olma ihtimalinin kalmadığının altını çizen bir uzman “Eskiden insanların bir ev bir araba alabilme umudu vardı. Ancak şimdi Türkiye’de üniversite okuyan gençlerin yakın gelecekte böyle bir şeyin olabileceğine dair inancı yok. Manzara böyle olunca da biraz etrafına bakan bir gencin mutlu olma ihtimali yok gibi. Gelişimlerinin ve geleceklerinin önü kesilmiş bir genç nesil var” diyor.

Ülkemizde oluşan bu tablo aslında üç yıla yakındır söyleniyordu. Pandemi sonrası dünyadaki tedarik zincirinde oluşan sorunlar ve gıda enflasyonu baş neden olarak gösterilirken, bize göre asıl sorun Ülkemizde üretme gücümüzü kaybetmemizdir. Kimse kusura bakmasın! Gerçekler acıdır. Kaybolan değerlerin ve yok olan mutluluğun yerine konulacak bir unsur olmadığına göre, geleceğin daha da sıkıntılı olacağı endişesi maalesef toplumu sarmış durumda. Bizden söylemesi…