(Özgün Ökmen Başbakanlık (E) Müsteşar Yardımcısı)

Ne güzel söylemiş söyleyen;

"Yara bandıyla, koşu bandı arasında gidip geliyoruz,
Yaralarımız kabuğa, ayaklarımız toprağa hasret..
Hızla yaşlanırken,
Hayat kapağı açık kalmış kolonya şişesi gibiyken,
Odanın bir ucuna oturmuşuz,
Gençliğimizin buharlaşan esansını kokluyoruz..
Yeni dünya dedikleri bu olsa gerek;
Organik ekmek, sanki yok  idi,
Organik yumurta, yeni keşfedildi!
Organik yoğurt, vah vah hiç yemedik yeni çıkmış!

Köyümüze gitmek yerine,
Milyonluk şehirlere köyü getirmeye çalışıyoruz..
Yakında marketlerde yerini alır mı bilmem;
‘Dert dinleyen dost’ mu  satın alacağız!
‘Kin gütmeyen arkadaş’ mı arayacağız.
Sizi yolda ‘satmayan organik yoldaş’ mı bulacağız?

‘Gezen insan çocuğu’ için;
‘Hayırlı evlat mayası’ gerekir sanki!
Belli mi olur, seneler sonra,
Belki organik insan satın alıyor oluruz..
Demem o ki;
Hep çok yoğun
Hep çok yorgunuz..
Köy çok  uzakta,
Şehir yakın kalabalıkta,

Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırırmış,

Bakın çevrenize görün kendinizi! 
Dostlarımızın nesli azalmakta, yine de ve ısrarla,
Merhaba eskimeyen dostluk
Merhaba eskimeyen dostlar…