Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Doğaltaş, Mermer ve Hazır Beton İmalatçıları Komite Başkanı Ali İhsan Güçlü yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları ifade etti:

"KALKINMA YERELDEN BAŞLAMALIDIR!"

"Toplumun oluşumunu sağlayan her ferdi harekete geçirerek üretimin bir unsuru haline getirebilmek, insanların geleceğe güvenle bakmasının en önemli adımıdır. Ünlü düşünür İbn-i Haldun refahın kaynağını üretim ve iş bölümünün sağlıklı bir zeminde işleyişine bağlamıştır. Bu zemini oluşturma noktasında devlet, toplumsal düzen ile adaletin tesis edilmesini sağlamak ve toplumun iyiliğini sağlamak amacı ile millet tarafından teşkilatlandırılmış kurumların kurumudur. Yani devlet insanların bir arada yaşayabilmeleri için çeşitli kuralların, yasaların uygulanabilmesi için millet tarafından kurulmuş bir organizasyondur. 

Devletin var oluş gerekçesi milletine hizmet sunmaktır. Siyasette bu çerçeve de devlet ve millet arasındaki ilişkilerin yürütülmesidir. İktidarı millete hizmet amacı ile elinde tutan hükümetin asli görevi toplumun her bir ferdini eşit bir yurttaş olarak görerek hizmet sunmaya gayret etmektir. Aynı şekilde bu bakış açısıyla yenilenen “Belediyeler Kanunu” ve küreselleşmenin etkisi ile hazırlanan “Habitat II Küresel Eylem Planı” ile buna paralel olarak yayınlanan “Ulusal Eylem Planı”nda yerel yönetimlere de önemli sorumluluklar yüklenmiştir. Her bir ferdin yaşadığı “kente bağlılık” ve “yapılabilir kılmak” ile “yönetişim ilkeleri” çerçevesinde açıklanan Türkiye-AB politikaları bağlamında ülkemizde “Ulusal Program” hazırlanmıştır. Bu noktada belirtilen hedeflere ulaşılabilmesi için merkezi ve yerel yönetim mekanizmalarının yanı sıra bireylerin hak ve sorumlulukları örgütlü bir mahiyette dile getiren sivil yapılara da büyük sorumluluklar düşmektedir.

Netice itibari ile toplumun her bir ferdinin huzur ve refah bulmasının anahtarı sağlıklı ve sürdürülebilir bir üretim anlayışının hayata geçirilmesi ile mümkündür. Bunun yolu da yerelden başlayan ve ulusala doğru yol alan nihayetinde evrensel ölçekte büyümeyi temin etmekten geçmektedir.  Ancak bu hedefin ana dinamiğinin merkezi yönetim ve yerel yönetim ile sivil toplum örgütlerinin toplumun her ferdini eşit bir yurttaş olarak kuşatan bir bakış açısını yakalaması ile mümkün olacağı unutulmamalıdır." dedi.