ATO Meclis Üyesi Ali İhsan Güçlü gündeme dair açıklamada bulundu. Güçlü yaptığı açıklamada: "Salgın sürecinin ticari hayata etkileri ve yeni normallerimizin sahadaki tesirleri Haziran ayı başında kendisini hissettirecektir. En büyük sermayemiz zamanımız, mevcut mali imkân ve kaynaklarımızdır. Bunun yanına bireysel ve kurumsal vizyonumuzu ve potansiyelimizi de ekleyebiliriz.

“BİREYSEL VE FİRMA VASIFLI TİCARET ERBABINI ZORLU BİR SÜREÇ BEKLİYOR”

Yeni normallerin ve üretimdeki şekil değişikliklerinin maliyetlerde yapacağı artış kaçınılmazdır. Birde yaklaşık yüz günlük sabit giderlerin yükü eklenince bireysel ve firma vasıflı ticaret erbabını zorlu bir süreç bekliyor. Her sektörün kendine ve niteliğine özgü ana girdileri vardır. İşte bu ana girdilerin üretim maliyetlerini aşırı yükseltmemesi ve ekonomik yapımızı sarsmaması için güçlü öngörü ve desteğe ihtiyacımız vardır. Personel, enerji ve yakıt giderleri, hammadde ve lojistik, satış ve pazarlama süreci, uygulanabilir ve rantalb planlamalar, sermaye ve finansman, kredi ödemelerimiz, son olarak da mali yükümlülüklerimiz hepimizin direk muhatap olduğu konulardır.

“TASARRUF VE ÜRETİMİ ÖNCELEMELİYİZ”

Bütün bunların farkında olarak yerel, bölgesel ve genel planlamalar yapmalıyız. Tasarruf ve üretimi öncelemeliyiz. Kullanılan devlet destekleri ve kredilerini amacına uygun olarak değerlendirmeliyiz. Şirket birliktelikleri ve kooperatifleşme teşvik edilip yaygınlaştırılmalıdır.

Aynı sektörde faaliyet gösteren firmalar  birbirlerini düşman değil rakip görmelidir. Özellikle hammadde, lojistik, yatırım ve fiyat belirleme konularında yer yer fikir alışverişi yapmalıdır.

Bu ortak kültürü geliştirip rekabeti fiyatta değil kalite ve nitelikte yapmalıyız. Aksi takdirde kendi kurumsal yapımıza, irtibatta olduğumuz firmalara ve milli ekonomimize zarar veririz.

Meslek örgütlenmeleri, meslek odaları, ilgili bakanlıkların yetkili birimleri  ve strateji geliştirme kuruluşları daha aktif olmalıdır. Sektör bazlı öngörü çalışmaları ve planlamalar yapmalıdır. Firmalar yol gösterici ve bilgilendirici aktivitelerini artırmalıdır. 

“SAĞLIK ALANINDAKİ BAŞARIMIZ MİLLİ EKONOMİMİZDE YANSIYACAKTIR”

Ülkemizin imkân ve kaynakları en büyük itici gücümüzdür. Bu süreçte öne çıkan sağlık alanındaki başarımız milli ekonomimizde yansıyacaktır. Lojistikte ve tarımsal üretimde öne çıkabiliriz. Birbiriyle entegre planlarla üretim artışı sağlamalıyız. Özellikle yaz döneminde istihdam kaybı yaşamamalıyız.

“İNSANIMIZA VE POTANSİYELİMİZE OLAN İNANCIMIZ TAMDIR”

Daha kapsamlı konuları paylaşacağımız organizasyonları gerçekleştirmeliyiz. Her zaman olduğu gibi kökü AHİLİK' ten gelen ahlâkımıza tutunacağız. Birbirimize sarılıp kucaklaşacağız. Alın terimizi akıtıp çalışacağız, üreteceğiz, tasarruf edip yatırım yapacağız ne kendimizi ne ülkemizi mahcup etmeyeceğiz. Yapabildiğimizin en iyisini yapacağız. Ülkemize ve insanlığa hizmet edecek güzel işlere imza atacağız. İnsanımıza ve potansiyelimize olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle sağlık sıhhat ve  esenliklerle 19 Mayıs Gençlik  Bayramınızı  ve Ramazan  Bayramınızı Kutluyorum...” dedi.