Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi ve 30.Meslek Komitesi Başkanı Ali İhsan Güçlü; Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade ederek kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti; “Hepinizin malumu dünyamız ve ülkemiz insanı ve insanlığı tehdit eden günleri yaşıyor. Umut ediyoruz ki bütün insanlık bu illetten tez zamanda kurtulur. Devletler, bilim insanları ve sağlık çalışanları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar ve bireyler kapasitelerinin üstünde bir tempoda çalışıyor. Şunu da kabul etmeliyiz ki bu kamusal hizmetleri ve görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışan sorumlular da bizler gibi insan. Onların da aileleri var, psikolojileri var, kaygıları, endişeleri ve korkuları var. Bizlere düşen anlayış, empati ve onların yoğunluğunu artıracak hal ve hareketlerden kaçınmak. Her zaman belirttiğimiz gibi en büyük gücümüz toplumsal yapımız ve kardeşliğimizdir. Sahadaki yöneticilerimizin ve her türlü işi yapan çalışanlarımızın paniklemesini engellemeliyiz. Sakinlik, sükûnet ve doğru karar verebilme sürecini sıhhatli yürütmeliyiz. Görünen o ki bu mücadele bir disiplin ve kararlılıkla kazanılacaktır. Burada kamuya ait görevler olduğu gibi bizlere de düşen sorumluluklar vardır. Hiç kimse bu mücadeleyi hafife almamalıdır. İşin fiziki gerekleri neyse harfiyen yapılmalıdır. En önemli başlıklardan birisi de KORONA’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Başta ekonomi olmak üzere sosyal, siyasal, toplumsal işleyiş köklü değişiklikler yaşayacaktır. Dünyamız başka bir yöne ve şekle dönüşmeye başlamıştır. Ülkelerimiz ve insanımızda bu değişimde payına düşeni alacaktır. Temennimiz, olumsuz etkilerin en az tesirle yaşanmasıdır. Bizler tarihine ve toplumsal köklerine bağlı bir milletiz. Yalan yanlış haberlerle kişisel çıkar gruplarının yönlendirmeleriyle vatan, millet, bayrak, mukaddesat düşmanlarının ve onların maşalarının sosyal medya maymunlarının kendisine aşık sosyal ve psikolojik vakaların kontrolsüz hal ve hareketlerinin birliğimizi, dirliğimizi ve bütünlüğümüzü bozmasına meydan vermemeliyiz. İçerisinde ahlak olan, kamusal fayda olan, nezaket ve naiflik olan bütün cümlelerin ve davranışların yanında olalım. Devletimizin ve kurumlarının milletimizin ve milletimizi millet yapan değerlerimizin yanında layıkıyla yer alalım. Özverili ve ciddiyetle yürütülen bu mücadeleye konumumuza ve durumumuza göre her türlü desteği verelim. Art niyetli ve mevzunun derinliğini kavrayamamış kişilere itibar etmeyelim. Topluma ve bize fayda sağlamayacak malayaniyle uğraşmayalım. Eksik görülenleri ve yapılabilirliği olanları kırmadan, dökmeden yetkililere aktaralım. Yanlışa müdahale edelim. Sunabileceğimiz katkıları uygun zeminlerde sunalım. Üretimi ve ekonomiyi güçlü kılacak tedbirleri alalım. Sivil toplum kuruluşlarımızı daha etkili hale getirelim. Güçlü bir iletişim ağımız var varımızı yoğumuzu paylaşacak yüreğimiz var. Yapılacak işlerimizi en az insanla nasıl yapabilirizi düşünelim. Bu süreçte bilgisini, becerisini, emeğini, maddi manevi imkânlarını, manevi desteğini milletimizin ayakta durması için seferber eden gönlü güzel cömert ve fedakar insanlarımız var olsun. Allah Celle Celalühu hepimizin ve Tüm insanlığın yar ve yardımcısı olsun” dedi.