Gölbaşı Kafkas Birliği Eğitim Kültür  Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği geçtiğimiz günler de Hacı Muratlı'da yapılan anıt hakkında yapılan tartışmalar üzerinde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Açıklama şu şekilde; “2016 yılında Derneğimizin girişimleri sonucu, devrin Belediye Başkanı Fatih Duruay Bey’in katkıları ile Hacımuratlı Mahallemizde,21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgün Ve Soykırımı anısına bir anıt inşa edilmişti.21 Mayıs 1864 gibi Kafkasya tarihinde yakın geçmişte de buna benzer acılar defaten yaşanmış, aynı acılar sürekli yaşana gelmiştir.2 Kasım 1943 Karaçay Sürgünü,23 Şubat 1944 Çeçen İnguş sürgünü,8 Mart 1944 Balkar sürgünü gibi. Bahsi geçen anıt üzerine işlenmiş bir metinde de bu sürgünler de dile getirilmiştir. Bu olaylar yaşatıldığı yıllarda toplumumuzda onarılması imkânsız yaralar, unutulamaz üzüntüler bırakmıştır. O sürgünlerde yitirdiklerimiz en manevi derinliklerimizde ilelebet yaşatılacaktır.

Bu çerçevede Hacımuratlı Mahallesinde inşa edilmiş olan anıt bizim için anlamı büyük bir değer olup emeği geçen herkese sonsuz teşekkürleri bir borç bilmekteyiz. Lakin ilçemizin yerel gazetelerinden birinde iki gün önce çıkan bir yazı ile bu anıt “etnik kimlikleri hortlatmak” olarak lanse edilmiş, bu anıtın yapılmasına emeği geçenler ile anıt açılış törenlerine katılan devrin kaymakamından, belediye başkanına bürokratından memuruna, siyasetçisinden sivil toplum temsilcilerine tüm misafirlerimiz FETÖCÜ iması ile mesnetsiz ve insafsızca eleştirilmiştir.

Oysa ki yazı “Çayırlı Mahallemizde 300 kadar milli mücadele şehitlerimizin mezarlarının bakımsızlığı” ki; bizlerinde her Türk Vatandaşı gibi hassasiyet gösterebileceği önemli bir anafikir ile kaleme alınmaya başlanmış, arkasından anlamsız bir şekilde söz konusu olan sürgün anıtımız üzerinden saldırgan cümleler sarf edilmiştir. Sosyal medya üzerinden bu yazıya gösterilen tepkiler üzerine ikinci bir yazı ile, itibarı TBMM tarafından da iade edilmiş, etkin ve yetkin tarihçi bilim adamlarınca da Milli Mücadeleye katkıları kabul edilmiş bir şahsiyet olan Çerkes Ethem Bey’i cahilane olarak kalemine dolamış olan bu şahıs, kültürel farklılıklarımızı ayrımcılık olarak lanse ederek ilçemizdeki Kafkas kökenli vatandaşlarımızı rencide etmiştir.

HORTLAMAK için önce ölmek gerekir. Bizim binlerce yıllık kültürümüz, örf ve adetlerimiz, etnik kimliğimiz, tarihi süreçte yaşadığımız acılarımız, sürgün yollarında kaybettiklerimiz ölmemiştir ölmeyecektir de…. Ancak bu ayrımcı, ayrıştırıcı, nifak tohumları ile dolu bu anlamsız yazı ile asıl HORTLATILMAK istenen nedir, tarafımızca da anlaşılamamıştır. Gölbaşı Kafkas Birliği Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (GÖL-KAF) yönetimi olarak. Hem 21 Mayıs 1864 Sürgün Anıtımızı, hem bu toprakların vatan olarak kalmasındaki katkıları en yetkin tarihçiler tarafından ortaya konmuş olan Ethem Bey’i, örümcek ağı tutmuş, hangi el tarafından tutulduğu belli olmayan, serseri bir kurşun gibi ne zaman kimi yaralayacağı belli olmayan kalemlere kurban ettirmeyeceğimizin bilinmesini isteriz. Kültürel farklılıklarımızı ayrımcılık olarak gören, sığ gazetecilik emellerine toplumumuzun acıları üzerinden ulaşmaya çalışan, bir önceki devri yererek şimdiki devre yaranmaya çalışan bu şahsı kınıyoruz. Toplumumuzun sinir uçlarına dokunan bu yazı kasten, ayrımcı bir zihniyetle, farklıklarımızı ve acılarımızı yermek ve ötekileştirmek maksadı ile yazılmamış ise kendisinin çok büyük yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiği bu yazısını düzeltmesini ve toplumumuzdan özür dilemesini bekliyor ve talep ediyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla…”

GÖL_KAF YÖNETİM KURULU