Ali İhsan Güçlü; “Üretimi bekleyen en büyük tehlike eleman ihtiyacı”...

"Ülkemiz sanayisi ve ekonomisi her geçen gün imkanları nispetinde büyümektedir. Son yıllarda özellikle pandemi dönemi ve sonrasında Türkiye, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya ülkelerine yapmış olduğu ihracatı arttırmaktadır. Firmalarımızın hem yurtdışı hem de yurt içi talebi karşılamaları üretim kapasitelerini arttırmaları ile doğru orantılıdır. Hammadde, enerji, ara girdiler ve işçilik üretim kapasitesini belirleyen başlıca faktörlerdir. Yıllardır birçok kişi ve kurumun dikkat çektiği “Kalifiye Eleman” ihtiyacı hissedilir bir şekilde üretim artışını engellemektedir. Üreticilerimiz bununla ilgili alternatifler ararken “Vasıfsız Eleman” noktasında da büyük sıkıntılar baş göstermeye başlamıştır. Ara eleman ihtiyacıyla ilgili başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işveren örgütlenmeleri ve gönüllü STK'lar güçleri ve kabiliyetleri nispetinde sorunun çözümü ile alakalı gayretlerini ortaya koymaktadır. Sahada gözlemlediğimiz yapılan bu iyi niyetli ve özverili çalışmalar ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Daha etkin, sonuç odaklı ve piyasa gerçekleriyle örtüşen uygulamalar aktifleştirilmelidir. Planlamalar yapılırken sektörün görüşleri öncelenmelidir. Sahada tespit ettiğimiz ve firmalarımızın da kahır ekseriyetle belirttiği husus “Çalışma İradesi ortaya koymadan iş arayan kitlenin büyüklüğü” piyasa dengelerini olumsuz etkilemektedir. Üniversite mezunu gençlerimizin alanı dışında bir işte çalışması gençlerimizin psikolojisini ve iş ortamını da olumsuz etkilemektedir. En önemli sorun olarak da “Yabancı İşçilerin sahadaki durumu ve hukuki belirsizlikler” iş piyasasını ve işverenleri büyük bir çıkmazın içerisine sokmaktadır. Bir yandan üretimin devamlılığını sağlamak düşüncesiyle diğer yandan hukuki sorumluluğunu yerine getirme adına firmalarımız büyük bir çelişkiyle işlerini yapmaya çalışmaktadırlar. Başlıca mobilya, tarım, inşaat, doğal taş ve maden, hizmet sektörü her türlü üretim yapan sektörler olmak üzere yasal bir zeminde ülkemizde bulunan yabancı iş gücünden istifade etmek istemektedir. Kendi gençlerimizin ve çalışabilecek fiziki sağlığı yerinde olan kitlenin çalışma iradesi ortaya koymaması da kendi bileşenleriyle birlikte ayrıca incelenmesi gereken bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Özetle, sanayicinin ve üreticinin önündeki en büyük sorun eleman ihtiyacıdır. İş arayan kitlenin büyüklüğü de çözüme kavuşturulması gereken büyük bir sorundur. Uygun işe doğru insan bularak iş arayan insanımızı yönlendirecek köprü kuruluşlara ihtiyaç duyulmaktadır. İş arayan insanımız kabiliyeti ölçüsünde belgelenmelidir. Yabancı uyrukluların çalışma ortamındaki mevcut fiili durumu göz önüne alınarak firmayı, firma sahibini ve en önemlisi üretimi de düşünerek bir yasal statüye kavuşturulmalıdır. Hemen hemen her sektörde çalışan yabancı uyrukluların firmalarımıza maddi manevi bir bedeli olmaktadır. Yaklaşık 7-8 yıldır firmalarımızda kayıtlı-kayıt dışı çalışan bu elemanların firmalarımızda büyük bir açığı kapattıkları görülmektedir. Belirli bir bilgi ve tecrübe sahibi olmuş bu kişilerin iş hayatında çıkmaları üretimi olumsuz etkileyecektir. İlgili kurumlarımız sektörle de iş birliği içerisinde hukuki bir zeminde bu soruna çözüm bulmalıdır. Üretimimizin sekteye uğramaması, ihracat artışımızın devam etmesi ve istihdam noktasında bütün paydaşlar sürekli  irtibat halinde olup çözüm odaklı istişareler yapmalıdır." dedi.