Güçlü yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Her yıl Nisan ayında sergilenen tiyatro ve oyuncuları maalesef yine sahnedeler. 1915 Ermeni Tehcirini ve o dönemde yaşanmış olayları çarpıtma gayretleri, tarihi gerçekleri değiştirmeyecektir. Ecdadımızın bizlere mirası şanlı tarihimizde utanılacak hiçbir olay yoktur. Türk milleti ve onun kıymetlisi Devleti “Ebet Müddet “ devam edecektir. Bizler var oldukça; yaptıklarımız milletimizin ve insanlık âleminin övünç duyacağı iş ve eylemler olacaktır. 1915 yılında devletimiz hem kendi açısından, hem de topraklarında yüzyıllardır huzurlu bir şekilde yaşayan vatandaşlarının can ve mal güvenliği noktasında yapması gerekeni yapmıştır. Katliam, soykırım, mezalim, asilimilasyon, zulüm v.b insanlık dışı kavramlar bizim ismimizle ve devletimizle asla yan yana telaffuz edilemez. Mezalim arayan ve bizleri öyle itham etmeye çalışan gafiller ve tarih bilmezler kendi tarihlerinden bihaberdirler. Türk milleti gittiği ve egemenliği altında bulunan her yerde insana ve insanlığa hizmeti şiar edinmiştir. Sömürgecilikle yüzyıllardır ayakta duran devletler Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve ibadet şuuruyla tarihi süreç içerisinde görev yapmış ve bugün de görev yapmaya devam eden  “Devlet Adamlarımıza”  hak, hukuk, adalet, insanlık, merhamet gibi kavramları kullanarak ders vermeye kalkışmasın. Önce kendi tarihiyle yüzleşsin ve söylediklerini tarihsel süzgeçten geçirsin.

Rusların ve Osmanlı karşıtlarının kışkırtması sonucu sadık tebaamız olan Ermeni vatandaşların cehaleti kullanılmıştır. Dolayısıyla Türk milleti her zaman olduğu gibi vakarlı bir şekilde yapması gerekeni yapmıştır. Devletini ve milletini koruma ile ilgili tedbirleri devreye sokmuştur. Tarihin canlı şahidi olan mekânlar yapılanların tanığıdırlar. “Bayburt Taş Mağazalar” da  bunlardan birisidir. Bu tarihi mekanlar Ermeni çetelerinin ve destekçilerinin yapmış oldukları katliamın unutulmaz izlerini halen taşımaktadır. Çok uzaklara gitmeden yakın zamanda “Karabağ’da”  yaşananlar da sözüm ona  “Modern Dünya’nın” gözü önünde olmuştur. Modern çağın yamyamlarının yeni mezalimler Bosna’da, Arakan’da, Doğu Türkistan’da ve birkaç gün önce Mescid-i Aksa’da hepimizin şahitliğinde yaşandı ve yaşanıyor. Sivil kayıp yaşanmasın diye “mehmetçiğin” hassasiyeti, görmek isteyenlerin gözlerinin önünde  bugün Suriye’de yaşanmaktadır. Canını hiçe sayarak, şehit olan askerlerimiz ve devlet görevlilerimiz dünyaya insanlık dersi vermektedir.

Türk Devleti ve Türk Milleti tarih sahnesindeki yerini güçlü bir şekilde koruyacaktır. Her daim dirlik, birlik ve benzerlik içerisinde olacaktır. Dosta güven düşmana korku salmaya devam edecektir. Bu uğurda şehit olmuşlarımızın makamı "ALİ" olsun. Rabbim Devletimize ve Milletimize zeval vermesin."