Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyesi Ali İhsan Güçlü meslek liselerinin memleket meselesi olduğuna vurgu yaparak yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti; “Ülke nüfusumuzun yaklaşık üçte birini gençler oluşturmakta ve yirmi milyona yakın öğrencimiz vardır. Bu sayıda bir genç nüfus potansiyeline sahip dünya ülkesi çok az sayıdadır. Planlı bir alt yapı çalışması ile zihinsel dönüşüme en açık olan bir yaş gurubu olan genç nüfus bu yönü ile bir ülke için avantajdır. Aslında eğitimin tüm unsurlarının kafi derecede olduğu özelikle yetişmiş insan gücü açısından her türlü kapasiteye sahip olan ülkemizde ifade ettiklerimiz hakikatin tarihe bir kez daha geçirilmesi manasına gelmektedir.

Ülkemizde kayıtlara geçmiş olan verilere göre 2019 yılı Ağustos ayı itibari ile 15 yaş üzeri işsiz sayısı 4 milyon 615 bin kişidir. Genç işsiz sayısı % 27,4’dür. Yüksek öğrenim mezunu işsiz sayısı % 15,2’dir. Bu yılda işsizlik artış oranı % 2,9 olmuştur. Yine bu yıl işsizlik oranı % 13 olarak açıklanmıştır. Yine resmî istatistiklere göre nitelikli işçiye olan ihtiyaç ise 400 bin kişidir. Diğer bir ifade ile işsizlik oranının her yıl artığı ülkemizde diğer bir yandan da nitelikli iş gücüne olan ihtiyaçta artmaktadır. Bu tablo bize göstermektedir ki üretimi artıracak, üretimin niteliğini geliştirerek üretimin kalitesini üst seviyeye çekecek 400 bin yetişmiş insan gücüne acilen gereksinim vardır. Bu açığın giderilmesi kısa vadede işsizlik oranının azalmasını sağlarken uzun vadede üretimin hacmini artırarak yeni istihdam alanlarının açılmasını hızlandıracaktır. Bu noktada politika üretenlerin, sektörle ve kamu ile el ele vererek bu süreci hızlandıracak adımları süratle atması gerekmektedir.

Nitelikli ve donanımlı olarak yetiştirilmeyen her bir genç başta ailesine ve topluma ekonomik açıdan bir yük olacaktır. Bu kısır döngüye hapsolmak ülkemizin geleceğini kemiren ve hareket manevrasını sınırlayan negatif bir durumdur. Gençliğimizi bu atıl duruma düşmekten kurtaracak zihni arka olana sahip olan medeniyet tasavvurumuzu güncelleyerek hayata geçirmenin artık zamanı gelmiş ve hatta geç kalınmıştır bile diyebiliriz. Üretmeden tüketime yönelmenin ahlaki zafiyetleri tetikleyeceği, tüketilenin geleceğimiz olduğu açıktır. Kaynaklarımızı tasarruflu kullanılarak üretime seferber edilmelidir. Aslında toplumu ve gençliği üretimden çok tüketime sevk eden zihniyetin küresel emperyalizm bir strateji olduğu unutulmamalıdır.

Gençliğimizin nitelikli ve kaliteli birer girişimci ve üretici olarak ekonomiye dahil edilmesine seferber olunması bir eğitim meselesidir. Özelikle meslek liselerinin yetiştirdiği ara eleman olarak nitelendirilen elemanların aslında üretimde ana eleman olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle meslek liselerinin nitelikli ara/ana elaman yetiştirebilmesi için ticaret/sanayi odalarının Milli Eğitim Bakanlığı ile yerel yönetimleri de içine alacak orijinal projelere imza atması lazımdır. Zira meslek liselerinde disiplin içinde organize edilen bir üretime dayalı eğitim faaliyetinin ekonomide sıçrama yapmak için ilk şart olduğu unutulmamalıdır. İşte o zaman  “meslek liseleri memleket meselesidir” derken bir hakikatin dile getirildiği anlaşılabilir ve gereği yapılabilir” dedi.