Ali İhsan Güçlü; "Salgının Sosyal Etkilerine Çözüm Geliştirelim"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyesi ve Doğaltaş Mermer ve Hazır Beton Komitesi Başkanı Ali İhsan Güçlü salgının sosyal etkilerine çözüm geliştirilmesi konusunda bir yazı kaleme aldı. Güçlü yazısında şunları kaydetti; "Yapılan bilimsel araştırmalar ve kendi gözlemlerimizden hareketle şunu söyleyebiliriz ki; ruh sağlığımız ve sosyal bütünlüğümüz her geçen gün daha da olumsuza doğru gidiyor. Ölüm korkusu, işsiz kalma endişesi, virüse yakalanma riski, yakınlarımız kaybetme düşüncesi, yorgunluk, bitkinlik, yalnızlık, maddi sıkıntı yaşama kaygısı, aile bağlarının zayıflaması, sosyal iletişim azlığı ve sıkıntıları, kamu kurumlarına olan güven duygusunun zedelenmesi, gündelik politik çekişmeler, bilgi akışındaki dezenformasyon, sosyal ve dini sahada faaliyet gösteren STK ve yapıların alanı doldurmadaki yetersizlikleri vb. çoğaltabileceğimiz olumsuzlukları olumluya döndürme adına ciddi ve çaplı adımlar atılmasına ihtiyaç vardır. Toplumsal ve kurumsal yapılarımızın bu noktadaki öngörü yetersizliği ve tedbir ile ilgili çalışmalarda geç kalması da bu problemin daha da derinleştirmesine sebebiyet vermektedir. Ekonomik alanda ve ticari hayatta belirleyici ve tetikleyici baş aktör “GÜVEN DUYGUSUDUR”. Dünyadaki döviz ve ticari emtianın akışı, hukuka bağlılık, risklerin azlığı ve kar oranının yüksekliği gibi sıralayabileceğimiz faktörler marifetiyle ülkemize doğru çekilebilir. Yine ülkemiz konumu, üretim potansiyeli, genç ve dinamik nüfusu, tedarik noktasındaki lokasyonu, ulaşım alanındaki gelişmişliğini ihracata yansıtma noktasında daha aktif olabilir. Hem ekonomik hem de sosyal alandaki olumsuzluklar doğru ve orantılı bir şekilde aile yapımızı bireysel duruşumuzu, psikolojimizi, motivasyonumuzu ve ruh sağlığımızı tehdit ediyor. İnsanların kendi yaşam konforunun yüksek olması insanları mutlu etmeye yetmiyor. Maalesef sürekli herkesi kendine rakip gören, başkalarının mutsuzluğundan ve imkânsızlıklarından mutlu olan, ehliyetsiz ve liyakatsiz, yaptığı işin ve işgal ettiği makamın gereklerinden habersiz, sosyal olaylara duyarsız, halk tabiriyle renksiz-kokusuz, kalite mahiyetinde üstünlüğü olmayan insanlar rol model oluyor. Oysaki toplumun görmek istediği ve ihtiyaç duyduğu rol modeller bunlar değildir. Doğru insan, doğru yerde ve uygun zamanda yaraya merhem olandır. Reçete kısmında moral bozmaya ve ümitsizliğe yer yok. Bizim toplumsal yapımız güçlüdür. Olağanüstü zamanlarda bunu bütün dünya görmüştür. Bizde sıkıntı normal zamanda mutat işlerde gereken ciddiyeti göstermeyişimizdir. Kurallara uymama, disiplinsizlik, istikrarlı hareket edememe ve kar-zarar hesabını zamanında yapamama gibi ihmallerimiz basit sorunlarımızı kronikleştiriyor. Her alanda ve her sahada bir silkinmeye ihtiyaç, her geçen gün artıyor. Genç nüfusumuzu değerlendiremezsek sabaha kadar oturan, akşama kadar yatan marka düşkünü, zora gelemeyen, her türlü konforu arzulayan, ebeveynlerin ödediği bedelden bihaber evlatlarımız bizlere annelik, babalık ve büyüklük yapmaya doğru gidiyor. Bunun yanında tüm sayılan olumsuzluklara rağmen araştıran, çelişkileri fark eden itirazcı, hak etmediğini istemeyen adalet, hak, hukuk gibi üst değerleri içselleştirmiş, ülkemizin ve milletimizin umudu kaliteli bir insan mevcudiyeti da çok şükürler olsun ki var. Yapılması gereken bu fertlerin ve kadronun her türlü alanda aktifleştirilmesidir. Israrla vurguluyoruz “GÜVEN” duygusunu “BİZ” duygusunu “ADALET” duygusunu ve tabi ki “Ahlaki Değerlerimizi” öne çıkartan organizasyonlarımızı ödüllendirelim. Her türlü niteliksizliği nerden, kimden, nasıl ve niçin gelirse gelsin reddedelim. Değersiz olana kıymet vermeyelim.  Rabbim içinde bulunduğumuz günler hürmetine her türlü hastalıklarımıza şifa versin. Devletimizi, milletimizi, vatanımızı, mukaddesatımızı ve her türlü güzel hasletlerimizi korusun ve çoğaltsın." dedi.